9.Derece Ritüeli

9.Derece Ritüeli: "Derecenin Talimatı"

Atölyenin Adı: Seçilmiş Dokuzlar Şapitri.Başkanın Ünvânı: Pek Muktedir. Birinci Nazırın Ünvânı: Stolkin veya ...

14.Derece Ritüeli

    14.Derece Ritüeli: "Talimat"

    Atölyenin Adı: Büyük Seçilmişler, Tam ve Âlî Masonlar Atölyesi veya Gizli Kubbe.Başkanın Ünvanı: Üç defa Mukt...

    14.Derece Ritüeli: "İykaaf"

    ÜÇ DEFA MUKTEDİR - Merasim Üstadı Kardeşim, Adaylar Atölye kapısına geldiler mi? Lütfen bakınız; geldilerse o...

15.Derece Ritüeli

    15.Derece Ritüeli: "Talimat"

    Atölyenin Adı : Doğu ve Kılıç Şövalyeleri ŞapitriBaşkanın Ünvanı : Büyük ÜstatGörevlilerin Ünvanı : Her görev...

    15.Derece Ritüeli: "İykaaf"

    (Kapıya Tam ve Âli Mason derecesi ile vurulur: 3+5+7+9)MUHAKKİK - Kimsiniz?MERASİM ÜSTADI - Mikâp taş üzerind...

Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti

Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti'nin Tarihçesi

Operatif Masonluktan, Spekülatif Masonluğa geçişin ilk defa İngiltere'de gerçekleştiği bilinmektedir. Bunun s...

Rit Nedir?

Masonlukta en yaygın kavramlardan biri rittir. Rit, Fransızca ve İngilizce'de Rite, Almanca'da Ritus yazılır....

Nizam (Order) Nedir?

Türk Masonluğunda, order veya eşdeğeri bir terim henüz olmasa bile Masonluk kurumları arasında rit dışında ço...

Yeminlerin Anlamı ve Önemi

Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti için 1762 ve 1786 Anayasaları ve Tüzükleri, her memleketteki EKSR Yüksek Şûra...

Yüksek Şuraların Sihirli Sayısı: 33°

Masonluktaki 33 sayısı sadece Masonların arasında değil, Masonluğa meraklı, hevesli ve teşne haricîler arasın...

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası

    Locaların Yönetimi

    Madde 72 - Loca Görevlileri(1) Locanın, kendi üyeleri arasından belirlenen 16 görevlisi vardır:1. Üstad-ı Muh...

    Üyelik İşlemleri

    Madde 93 - Locaya Giriş Yolları(1) Bir Locaya tekris veya tebenni ile girilir.(2) Bir Kardeş, Büyük Locanın m...

    Son Hükümler

    Madde 123 - Yorum(1) İşbu tüzüğü yorumlama yetkisi Büyük Locaya aittir. İhtiyaç olan durumlarda, Büyük Görevl...

illuminati ve Gerçekleri

İLLUMİNATİ SEMBOLLERİNİN BULUNDUĞU RESİMLER

Bunların bilinen sembolü baykuş. İnci sözlükte bolca kullanılır.Şeytana ve diğer küçük şeytanlara taparlar. M...

Ketum Üstad

Atölyenin Adı: Olgunlaşma Locası.Başkanın Unvanı: Pek Muktedir veya Melik Süleyman.Birinci Nazırın Unvanı: Ad...

4.Derece Ritüeli: "Çalışmanın Açılışı"

Pek Muktedir - Sayın Adonhiram Kardeşim, toplantımıza katılan Kardeşlerin hepsi Ketum Üstad mıdırlar?Adonhira...

4.Derece Ritüeli: "İykaaf"

Pek Muktedir - Gündemimizde 4. dereceye alınmaları uygun bulunan Kardeşlerin iykaafı vardır. Kâtip Kardeşim b...

Masonik Konferans

Üstadı Muhterem ve Sevgili Kardeşlerim. Bugün burada sunacağım konferansın konusu çok geniş ve kapsamlı olduğ...

Landmarklar

Bugünkü sohbetimiz "Landmarklar" üzerine olacaktır. Bu bir derleme çalışma olup yorum yoktur. Konuya girmeden...

Türkiye'de Masonluk Tarihi (1909 - 1970)

Türkiye'de masonluğun tarihini genel olarak üç ana bölüme ayırarak incelemek bugüne kadar alışılagelmiş bir y...

Gizli örgütler

İLLUMİNATİ SEMBOLLERİNİN BULUNDUĞU RESİMLER

Bunların bilinen sembolü baykuş. İnci sözlükte bolca kullanılır.Şeytana ve diğer küçük şeytanlara taparlar. M...

14.Derece Ritüeli

14.Derece Ritüeli: "Talimat"

Atölyenin Adı: Büyük Seçilmişler, Tam ve Âlî Masonlar Atölyesi veya Gizli Kubbe.Başkanın Ünvanı: Üç defa Mukt...

15.Derece Ritüeli

    15.Derece Ritüeli: "Talimat"

    Atölyenin Adı : Doğu ve Kılıç Şövalyeleri ŞapitriBaşkanın Ünvanı : Büyük ÜstatGörevlilerin Ünvanı : Her görev...

33.Derece Mason
Fethullah Gülen
Bornocu Ersan 11 Kasım 2015 Çarşamba



Masonik idari sistemimizin belkemiğini teşkil eden tüzüklerimiz, üç önemli sebepten, bize yıllardır yol gösteremez hattâ yanlış yol gösterir durumdaydı.

1. Büyük Loca'nın tarifi yanlıştı. Bu aslında, savaşın niye kaybedildiğini soran komutana verilen "barut bitti" cevabıdır. Büyük Loca'nın mutlak iktidarı temsil ettiği söylenen bir sistemde Büyük Loca tarifiniz yanlışsa, bunun sistem içerisinde yanlış bir yetki dağılımını da beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Nitekim öyle de olmuştu. Locaların temsilcilerinden oluşan ve Locaların ortak iradesini yansıtan Büyük Loca, "Konvan" adı altında, nereye işaret ettiği bir türlü anlaşılamayan soyut bir Büyük Loca tarifinin organı haline getirildiğinden, iktidarını Büyük Üstat ve Büyük Görevliler Kurulu ile paylaşır hale gelmişti. Zaten, Kardeşler arasındaki yaygın algı da, Büyük Görevliler Kurulunun Büyük Loca olduğuydu. Dolayısıyla, iktidarın gitgide Büyük Üstat ve Büyük Görevliler Kurulu'na kaydığı yukarıdan aşağıya bir yönetim anlayışı sisteme hakim olmuştu. Buna bağlı olarak, aslında sistemin temel taşı olan Localarımız Masonik idarede söz haklarını kaybetmiş, sadece sevgi sohbetlerinin yapıldığı yerler haline gelmişlerdi. Özetle, Loca'dan Büyük Loca'ya giden Masonik örgütlenme modeli bizim tüzüklerimiz tarafından tersine çevrilmiş ve Büyük Loca'dan Loca'ya giden bir yönetim kültürü sistemimize hakim olmuştu.

2. Masonik konular ile Derneği ilgilendiren harici konular tüzüklerimizde içice geçmişti. Dernek tüzüğü fiilen kullanılmaz olmuş; Derneğe dair meseleler Büyük Loca Tüzüğü'ne dahil edilmiş; Dernek Genel Kurulu hukuki bir şekil şartının sağlanmasından ibaret hale dönüşmüş; Büyük Loca'nın toplantısı "Konvan" adı altında hem Masonik meselelerin hem Dernek meselelerinin görüşüldüğü mutant bir zemin haline gelmiş; böylece ne doğru düzgün Büyük Loca Toplantısı ne de doğru düzgün Dernek Genel Kurulu yapamayan bir yapıya dönüşmüştük. Masonluk ve Dernek kavramlarının bu içice geçmişliğine bağlı olarak Dernek meseleleri Masonik kavramlarla çözülmeye çalışılır hale gelmiş; bu durum Büyük Üstat ve Büyük Görevliler Kuruluna vehmedilen mutlak Masonik iktidarla bir araya gelince, ortaya akçalı meselelerde bile hesap vermeyebileceği düşünülen bir Dernek Başkanı ve Dernek Yönetim Kurulu anlayışı çıkmıştı. Nitekim, yakın zamanlarda yaşadığımız acı idari sürecin kaynağında da bu anlayış vardı.

3. Tüzüklerimiz, yıllar içerisinde parça parça yapılan değişikliklerden dolayı kavramsal bütünlüklerini kaybetmişlerdi. Her metnin bir mantık örgüsü olur. Tüzüklerimizde bu yok olmuştu. O kadar ki, Localara dair, Localar Genel Tüzüğü içerisinde olması gereken hükümleri, Büyük Loca Tüzüğü içerisinde bulur hale gelmiştik.

Temel kavramsal tarifleri yanlış yapılmış ve mantıksal çelişkilerle dolu bir sistem içerisinde doğru iş yapmak mümkün değildir. Zaten gelmiş olduğumuz acı noktanın baş sorumlusu da kavramsal tariflerimiz deki çarpıklıktı. Elbette ki bunların düzelmesiyle her şey birden bire düzelmeyecekti ama bunları düzeltmeden de doğru bir yönetim, hattâ Masonluk kültürünü yerleştirmek mümkün değildi. Onun için tüzüklerimizi düzeltmek birinci ve temel işimiz olmalıydı. Ne var ki bu metinlerin gelmiş oldukları noktada tadil edilerek düzetilmeleri mümkün değildi. Ortadan kaldırılıp, yerlerine doğru ve tutarlı kavramlarla kaleme alınmış; mantık örgüsü sağlam tüzüklerin benimsenmesi gerekiyordu.

Bunun çok zor ve iddialı bir iş olduğunu söylemeye hacet yoktur. Bilhassa Büyük Locanın tarifi meselesi, bu kavramı yanlış benimsediğimiz 1970'lerden bu yana camia içerisinde önemli bir tartışma ve gerginlik konusuydu. Zira, kavramın doğru tarif edilmesi, sistem içerisindeki yetkileri, Büyük Görevliler Kurulu'ndan Localara doğru kaydıracaktı. Dolayısıyla kavram üzerindeki gerginlik, aslında bir Masonik İktidar mücadelesinin gerginliğiydi.

Elbette ki bu gerginliği yaşama riskini almak zorundaydım. Zira, Büyük Loca tarifini düzeltmeden Masonluğumuzu doğru anlayıp uygulayamamamız bir yana, Dernek ve Masonluk işlerini de birbirinden ayırabilmemiz mümkün değildi. Onun için öncelikle, hattâ acilen, bu işe giriştim. Daha 7 Mayıs 2011 tarihinde, yani yeniden seçildiğim günkü Büyük Loca toplantısında, tüzüklerimizi yenileyeceğimizi ve bunun için olağanüstü bir Büyük Loca toplantısı düzenleyeceğimi ilan ettim.

Başlayacak tüzük yenilemesi sürecinde, Localardan yaygın destek alacağımdan şüphe etmiyordum. Önemli olan Büyük Görevliler Kurulu'nu ikna edebilmemdi. Tüzük değişikliği nitelikli çoğunluk gerektirdiğinden, Büyük Görevliler Kurulu'nun muhalefet ettiği bir önerinin reddedilme riski yüksekti. Kaldı ki kabul edilse bile, bunun ağız tadı olmazdı. Aslında Büyük Görevliler Kurulundan kategorik bir muhalefet beklemiyordum. Geçen bölümde anlattığım üzere ilişkilerimiz normalleşmişti. Kaldı ki camia yeni bir döneme girmiş; ben de Büyük Görevli Kardeşlerim de yeni seçilmiştik. Üstelik Locaların desteği de çok güçlü olarak arkamdaydı. Buna rağmen, Büyük Görevli Kardeşlerimin bu süreci başlatmaya çekinebileceklerinden endişeliydim. Zira, Türk Masonluğunda son zamanlardaki bütün kapsamlı tüzük değişikliği teşebbüsleri hüsranla sonuçlanmış; bu da doğal olarak bu teşebbüste bulunan Büyük Üstat ve Büyük Loca Görevlileri'nin Masonik idari kariyerleri için hayırlı olmamıştı. Benim gündeme getirdiğim ise, kapsamlı bir değişiklik olmaktan öteye, eski tüzüklerin ortadan kaldırılmasıydı. Buna teşebbüs etmek, Büyük Loca Görevlisi Kardeşlerimin Masonik idari kariyerleri açısından ciddi bir riski almaları anlamına geliyordu. Bunu yapmaları için benim liderliğime güveniyor olmaları lazımdı. Gerçekten güveniyorlar mıydı? Ayrıca, önereceğim değişiklikler yetkilerini kıstığından, bundan ne kadar hoşlanacaklarından da emin değildim. Bütün bu sorular kafamı kurcalıyordu.

Bu satırları yazarken dahi süren bir mahcubiyet hissim var. Zira, bu tereddütlerimin hiçbiri gerçekleşmedi ve Büyük Görevliler Kurulumuz bu süreci daha ilk günden güvenerek, inanarak ve cesaretle destekledi. Hemen altı adımlı bir çalışma programı hazırladık. Buna göre;

1. Ben, Loca görüşlerinden yararlanarak, temel kavramları evrensel normlara uygun yeni bir tüzük metni hazırlayacaktım.

2. Bu metin, her üç Vadinin yönetim kurullarınca değerlendirilecek ve "Büyük Üstat hazırladı" demeden acımasızca eleştirilecekti.

3. Her üç Vadiden gelen Büyük Loca Görevlilerinden oluşan küçük bir komite benim hazırladığım metni Vadi yönetim kurullarından gelen görüşler çerçevesinde revize edecekti.

4. Revize edilmiş metin ilk Büyük Görevliler Kurulu toplantısında görüşülüp bu defa Kurul tarafından revize edilecekti.

5. Kurul tarafından revize edilen metin Vadi Danışma Kurullarına sunulacaktı.

6. Vadi Danışma Kurullarından gelen görüşler ilk Büyük Görevliler Kurulu toplantısında değerlendirilip metin buna göre yeniden revize edilecek ve nihayet Büyük Loca'ya sunulacaktı.

Programı hazırladığımızda 2011 Mayıs ayı içerisindeydik. Kolay olmasa da, bütün bu işleri 2011 yılı içinde yetiştirmeye karar verdik. Zira, 2011 Kasım ayında Localarımızda seçimler vardı ve Aralık itibarıyla Büyük Loca'nın kompozisyonu değişecekti. Aslında bunun sonucu etkileyeceğini düşünmüyordum çünkü bu konuları bir yıldır Localarda konuşuyorduk ve gelecek dönemin Üstad-ı Muhteremleri de sorunlara aşinaydılar. Yine de Büyük Loca toplantısını, Loca seçimlerinden önce yapmayı önemsedim. Zira, mevcut Üstad-ı Muhteremler, oluşan tecrübeleri ve konulara hakimiyetleriyle, sürecin savrulmaya başlaması halinde buna daha rahat mani olurlardı. Ayrıca, neredeyse tümü bu tarihi dönüşüm sürecine öylesine destek vermişlerdi ki bunun gerçekleşeceği toplantıda Üstad-ı Muhterem olarak bulunmamaları haksızlık olurdu. Neticede, yukarıdaki altı adımlı planı uygulamaya ve olağanüstü Büyük Loca toplantısını 19 Kasım 2011'de düzenlemeye karar verdik.

Birinci adımı, daha 2011 yılı başında, Localardan gelen görüşlerin akabinde zaten atmıştım. Elimin altında bitmiş addedebileceğim bir metin vardı. Sunacağım ilk metnin uzlaşma arama süreçlerinde törpüleneceğini bildiğimden, bunu biraz sivrilttim ve Vadi yönetim kurullarına sundum. Böylece planımızı uygulamaya başladık. Planın uygulanma süreci son derece olumlu ve yapıcı gelişti. Büyük Loca Görevlisi Kardeşlerimin samimi heyecanları gözlerinden okunuyordu. Elbette ki her konuda aynı fikirde değildik ama Türk Masonluğunun geleceği için çok olumlu olacağına inandığımız bir işte ortak akla ulaşmaya çalışıyorduk. Süreci yönetirken, evrensel doğrulardan taviz vermemeye ama her kararın uzlaşıyla alınmasına dikkat ettim. Kardeşlerim de bu konuda son derece yardımcıydı. Hiç kimse kendi doğrusunda ısrarcı olmadı. Yine de zor bir süreçti ve ortalarına doğru bazı noktalarda uzlaşı sağlamakta tıkandık. Birkaç defa, olağanüstü Büyük Loca toplantısını ertelemek gündeme geldi. Hattâ bir seferinde, biraz da hızlı ilerleyememenin getirdiği moral bozulduğuyla, ben de bu fikre sıcak baktım. Ancak, toplantının ertelenmesinin, beklentilerin çok yükseldiği bir ortamda, büyük bir yılgınlık yaratacağının hepimiz farkındaydık. Bu noktada, azmimiz galip geldi ve sağlıklı olduğuna inandığımız bir çözüm bulduk. Uzlaşmakta zorlandığımız konular temel kavramlara değil uygulamaya dairdi. Oysa ana hedefimiz temel kavramların yerli yerine oturtulmasıydı. Uygulama her zaman değiştirilebilir, düzeltilebilirdi. Onun için 19 Kasım toplantısına, üzerinde uzlaştığımız konuları getirmeye; diğerlerini ise bir sonraki Büyük Loca toplantısında ele almaya karar verdik. Bu, benim için tatmin edici bir sonuçtu çünkü uzlaşmayı önemsiyordum ve tüzüklere dair temel sorunları çözmekte uzlaşmıştık.

Planımızı bu yaklaşımla uyguladık; öngördüğümüz takvime yetiştirdik ve yeni tüzüklerimizi 19 Kasım 2011 tarihli Büyük Loca toplantısına, benim imzamla yayınlanan aşağıdaki takdim yazısıyla, sunduk:

Sevgili Kardeşlerim,

Kardeşlerimizin yaygın şekilde bilgilerinde olduğu üzere, Masonluğun yasaları, yazılı olmayan yasalar ve yazılı yasalar olmak üzere iki kaynaktadır. Yazılı olmayan yasalar, Kardeşlik geleneğimizin kadim usul ve örfündedir. Bu yasaların bağlayıcı gücü ve etkisi, Kardeşlerimizin vicdanlarında ortak kabul görmüşlükleri ve devam ettirilmelerine ilişkin ortak inançtır.

Masonluğun yazılı yasalarını, evrensel yazılı yasalar ile yerel yazılı yasalar olarak iki ayrı başlıkta derlemek olasıdır. Operatif Masonluğun eski yükümlülükleri, kadim Landmarklar ve Anderson Anayasası, Masonluğun evrensel yazılı yasalarının başlıca kaynağım oluşturmaktadır. Masonluğun yerel yazılı yasaları ise, o ülkede yaşanan Masonluğun kendine özgülüğünden doğan yazılı mevzuattır.

Türkiye Büyük Locası, Masonluğun evrensel yazılı kaynakları olan eski yükümlülüklere, Landmarklara ve Anderson Anayasası'na dayalı Masonluk anlayışını sürdürmenin yanı sıra, kendi tarihinden ve Masonluk yetkisinden gelen Masonik yasa yapma, yaptığı yasayı değiştirme ve yerine yenisini koyma yetkisinin mutlak hakimi olarak da asırlık tarihi içinde önemli bir birikimin sahibidir.

Yasalarda, duyulan gereksinimler yönünde zaman içinde değişiklikler yapılması doğaldır. Ancak, bu değişikliklerin gerçek bir gereksinimden doğması ve bir faydayı karşılaması gerekir. Masonik hukuku oluşturan mevzuatta da zaman içinde değişikliklerin yapılması kaçınılmaz hale gelmişse, şüphesiz bu değişikliklerin yapılması gerekecektir. Ancak bu gereksinim ve değişiklik, elbette, Büyük Locamızın, Kardeşliğimizin ve Kardeşlerimizin yararını çoğaltmalıdır.

Bugün yürürlükte bulunan Büyük Loca Tüzüğü'nün kökeni, 1 Eylül 1974 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe giren Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Tüzüğü'ne uzanır. 1974 Tüzüğü'nde 24 Nisan 1982, 30 Ekim 1992, 22 Nisan 2000, 9 Aralık 2006, 10 Mayıs 2008 ve 23 Mayıs 2009 tarihlerinde muhtelif değişiklikler yapılmıştır.

Bugün Localar Genel Tüzüğü adıyla kullandığımız Localara ilişkin Masonik yasa ise 30 Nisan 1972 tarihinde kabul edilerek 1 Eylül 1972 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1972 Tüzüğü'nde 24 Nisan 1982, 27 Nisan 1985, 24 Ekim 1992, 22 Nisan 2000, 11 Aralık 2004, 17 Aralık 2005, 9 Aralık 2006, 10 Mayıs 2008, 23 Mayıs 2009 ve 7 Mayıs 2011 tarihlerinde birçok değişiklikler yapılmıştır.


Gerek Büyük Loca Tüzüğü'nde yapılan, gerekse de Localar Genel Tüzüğü'nde yapılan sayısız değişiklikler, duyulan güncel ihtiyaçları karşılamak gibi olumlu etkilerinin yanı sıra, tüzüklerimizdeki dil birliğinin ve kavramsal bütünlüğün bozulması gibi olumsuzluklara, hattâ çelişik hükümlerin oluşmasına neden olmuştur. Ayrıca, Büyük Loca Tüzüğü ve Localar Genel Tüzüğü'ndeki birçok düzenlemenin gereksiz yinelemeler içerdiği de hepimizin bilgisindedir.

Nihayet ve belki de hepsinden önemlisi, kökeni aslında 1950'li yıllara giden Masonik yasa yapma ve yenileme sürecimizin bizi getirdiği noktada, temel Masonik kavramlarımızın tüzüksel tarifi, dünya normlarının dışına çıkmıştır.

Büyük Loca kavramına yüklediğimiz anlam bunun en çarpıcı örneğidir. O kadar ki, ilk Büyük Loca'nın kurulduğu 1717 yılından bugüne dünyanın her yerinde, istisnasız herkesin "Büyük Loca" adını verdiği yapıya biz "Büyük Loca" demiyoruz; bizim "Büyük Loca" dediğimiz yapıya ise kimse "Büyük Loca" demiyor. Bunun basit bir terminoloji meselesi olmadığı aşikardır. Masonik sistemin bu en önemli kavramının tarifinin evrensel normların dışına çıkması, diğer temel kavramlarımıza da sirayet etmiş; bunun neticesinde sistemimiz içerisindeki Masonik ve idari yetki dağılımı kendimize özel bir hale gelmiştir. Son yıllarda yaşadığımız acı idari süreç, bu kendimize özel Masonik yönetim anlayışının bir neticesidir.

Dünya standartlarında büyük bir Masonik entelektüel birikime sahip olan Büyük Locamızın, Masonik yönetim süreçlerinde de evrensel normları yakalaması gerekmektedir Bunu, mevcut tüzüklerimizi tadil ederek düzeltmenin mümkün olmadığı ortadadır. Yarım yüzyıla yaklaşan hizmet süreleriyle görevlerini fazlasıyla yapmış olan tüzüklerimizin artık tarihteki onurlu yerlerini almalarının ve Masonluk tarihçilerinin hizmetine sunulmalarının zamanı gelmiştir. İhtiyacımız olan, evrensel norm ve tariflere uygun, kendi içinde kavram bütünlüğüne sahip yeni bir tüzüktür. 19 Kasım 2011 tarihli Konvanımıza arz edilen Büyük Loca Tüzüğü, mevcut mevzuatımıza göre, bu yönde büyük bir ilerlemeyi teşkil etmektedir.

Önerilen tüzükteki en önemli değişiklik, Büyük Loca kavramının evrensel normlara uygun olarak -yani halihazırdaki Konvanımızın tarif edildiği şekilde- tarif edilmesidir. Buna bağlı olarak,


1- Masonik sistemimiz içerisindeki çeşitli organ ve kurulların yetkilerinin tarifi evrensel normlara uygun hale gelmiştir. Şöyle ki:

- Önerilen evrensel tarifiyle Büyük Loca (Konvan), Locaların ortak iradesini yansıtan heyet olarak, Masonik yasa ve ritüellerin tespitinde herhangi bir belirsizliğe yer bırakmayacak şekilde, tek yetkili hale gelmiştir. Buna bağlı olarak Locaların Masonik faaliyetlerinin Büyük Loca (Konvan) kararı olmadan kısıtlanmasının önü kapanmıştır.

- Büyük Loca (Konvan) toplantılarına Localar tarafından gündem maddesi önerilmesi kolaylaştırılmıştır.

- Üstad-ı Muhteremler Danışma Kurulları daha etkin hale getirilmiş; bu kurulların senede en az iki defa Büyük Üstadın hazırladığı gündemle genişletilmiş olarak toplanmaları tüzüksel teminat altına alınmış; ayrıca bu kurullara Büyük Loca (Konvan) ve Büyük Görevliler Kurulu toplantılarına gündem maddesi önerme imkanı tanınmıştır.

- Büyük Üstad'ın, "Masonluğun yüksek menfaatleri bahis konusu olduğu vakit uygun gördüğü tedbirleri alma ve uygulama" yetkisinin, bu tasarrufun Büyük Loca (Konvan) onayına sunulma keyfiyetini de beraberinde getirmesi tüzüksel teminat altına alınmıştır.

- Büyük Üstadın, kardeşleri Büyük Loca (Konvan) onayına sunmadan harici aleme iade yetkisi kaldırılmıştır.

- Büyük Görevliler Kumlumun tüzük yorumlama yetkisinin Büyük Loca (Konvan) onayına sunulma keyfiyetini de beraberinde getirmesi tüzüksel teminat altına alınmıştır.


2- Demek Genel Kurul toplantısı ile Büyük Loca (Konvan) toplantısı arasındaki kavram kargaşası giderilmiştir. Böylece, Derneğe ait meselelerle Masonluğa ait meseleleri birbirinden ayırabilmenin kavramsal zemini hazırlanmıştır. Şöyle ki

- Büyük Loca (Konvan) evrensel Masonik yetkilerine kavuşturulurken, Demek Genel Kurulu'nun mali ve idari yetkileri Büyük Loca'nın (Konvan'ın) yetkileri arasında zikredilmemiştir.

- Büyük Görevliler Kurulu'nun Masonik yürütme organı sıfatıyla sahip olduğu yetkilerle, Dernek Yönetim Kumlu sıfatıyla sahip olduğu yetkiler, bu ayırım gözetilerek kaleme alınmıştır.

- Büyük Üstad'm geleneksel Masonik yetkileri korunurken, tek başına Demek Yönetim Kumlu yetkilerini (daha sonra Büyük Görevliler Kurulu'nun onayına sunmak kaydıyla dahi olsa) kullanma yetkisi kaldırılmıştır.

- Komisyonlar da Masonik ve idari karakterlerine göre ayrılmış, Masonik komisyonlar (Yasalar Komisyonu, Ritüel Komisyonu, Dış Obediyanslarla İlişkiler Komisyonu), Büyük Üstat eliyle doğrudan Büyük Loca'ya (Konvan'a); idari komisyonlar ise Büyük Görevliler Kurulu'na bağlanmıştır. Ayrıca, başkanları tüzük tarafından belirlenen birkaç istisnai komisyon haricinde, komisyon başkanlığı yapmak için Büyük Görevli ya da Önceki Büyük Görevli olma şartı kaldırılmıştır.

- Mali hükümler (aidat muafiyetleri, Mason çocuk ve torunlarına indirimli giriş bağışı hakkı, Localara senede bir hariciyi giriş bağışı olmaksızın tekris etme hakkı) Dernek tüzüğüne dahil edilmiştir.


3- Büyük Loca Tüzüğü'ndeki Localara ait hükümlerle Localar Genel Tüzüğü hükümleri arasında var olan tekrarlar ve çelişkiler ortadan kaldırılmış, böylece hem bu durumun yarattığı kavram ve uygulama karmaşaları giderilmiş, hem de dünya normlarına uygun tekil bir temel Masonik yasaya kavuşulmuştur.

Sevgili Kardeşlerim,

Masonik mevzuatımızdaki bu temel kavramsal ve yapısal değişikliklere rağmen, geçmişten bugüne süzülerek gelen birçok uygulamamız muhafaza edilmiştir. Ancak, Localarımızdan gelen yoğun taleplere bağlı olarak

- Büyük Görevliler Kurulu üyeliği süresi üst üste üç dönemle kısıtlanmış;

- Büyük Görevliler Kurulu'na aday adayı olmak için Büyük Loca (Konvan) üyesi olma şartı kaldırılmış;

- "Büyük Loca Müfettişi" ifadesi "Büyük Loca Gözlemcisi" olarak değiştirilmiş ve Büyük Loca gözlemcilerinin Üstad-ı Muhtereme ve Loca çalışmalarına müdahil olamayacakları hususu güçlendirilmiş;

- Yeni Locaların daha güçlü olmalarını sağlayabilmek amacıyla birçok Büyük Loca'da var olan "Geçici Loca" kavramı sistemimize dahil edilmiş ve yeni kurulan Locaların beratlarını almadan evvel bir müddet Geçici Loca olarak faaliyet göstermeleri şartı getirilmiş; ayrıca Loca kuruluşunda yetki Büyük Üstat ve Büyük Loca'ya (Konvan'a) verilmiş;

- Locaların belirli bir Kardeş sayısı altında düştüklerinde kapanma şartları kolaylaştırılmış ancak Localara, kendi arzularıyla birleşme imkanı tanınmış;

- Loca Görevlisi seçimlerine yumuşak bir kademelendirme sistemi getirilmiş;

- Katılmış üyelik kavramı kaldırılmış;

- Eğitim Localarının işlevleri açıklığa kavuşturulmuş;

- Büyük Hasenat Emini'ne Büyük Loca'ya (Konvan'a) Hasenat raporu sunma görevi ve yetkisi verilmiş, böylece Hasenat kavramının Büyük Loca bünyesinde güçlendirilmesinin kavramsal zemini oluşturulmuştur.

Ayrıca, uygulamada zorluk ya da belirsizlik yaratan yahut Büyük Görevliler Kurulu toplantılarının gündemini anlamsız yere işgal eden birçok husus giderilmiştir. Bunlar arasında,

- Büyük Görevliler Kurulu seçimlerinde her seferinde tartışma yaratan oy verme usullerindeki belirsizlik giderilerek, her Vadide, Vadinin kontenjan sayısı kadar adaya oy verme şartı getirilmiştir.

- Büyük Loca Tüzüğü hükümleri bağlayıcı olduklarından ve Localar her halükarda Büyük Loca Tüzüğü'ne aykırı faaliyet gösteremeyeceklerinden, Loca iç tüzüklerinin Büyük Görevliler Kurulu tarafından onaylanma şartı kaldırılmış; iç tüzüklerin yürütülmesi, Üstad-ı Muhteremlere bırakılmıştır. Böylece, Büyük Görevliler Kurulu'nun önemli mesaisini alan bir konunun halline çalışılmıştır.

- Locaların ortak çalışma yapma esaslarındaki belirsizlik giderilmiştir.

- Açık toplantılara dair temel hükümler tüzük hükmü haline getirilmiştir.

- Af kavramının tanımı gereği, Büyük Üstadın af yetkisinin, cezayı sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıracağı hükmü getirilmiştir.

- Kınama cezasının yedi yıl sonra ortadan kalkacağı hükmü getirilmiştir.

- Haysiyet kurulu üyelerinin Locaların belirleyeceği adaylar arasından seçilme şartı kaldırılmış, böylece çok daha geniş bir Kardeş grubuna bu görevleri yapabilme imkanı tanınmıştır.

- İhdas edildiğinden bu yana bir işlev göremediği tespit edilen Vadi Şikayeti Uzlaştırma Kurulları kaldırılmıştır.

- Merkezi özelliğe sahip alanlarda (Dış Obediyanslarla İlişkiler, Ritüel, Yasalar) Vadi komiteleri; yerel özelliğe sahip alanlarda (lokal, sağlık) Büyük Loca komisyonları kaldırılmıştır.

- Araştırma Localarının üzerindeki Masonik araştırma komisyonu kaldırılmış; Araştırma Locaları'nın faaliyet esasları dünya normlarına uygun olarak tarif edilmiştir.

- Komisyon ve komitelerin çalışma usulleri genel esaslara bağlanmış ve böylece Büyük Görevliler Kurulu'nun yıllardır süregelen komisyon/komite yönetmeliği hazırlama/güncelleme mesaisi sonlandırılmıştır.

- Büyük Sekreterliğin üyelik hükümlerine dair yıllardır süregelen ihtiyaçları (Localar arası dosya devri hükümlerinin belirlenmesi; geri çekilen harici tekliflerine dair daha sonra yapılacak işlemlerin belirlenmesi; üyelik işlemlerinde Büyük Sekreter'e -itiraza açık- yorum yetkisi tanınması) giderilmiştir.

- Kardeşliğimize önemli hasarlar veren LGT 99A maddesinin hükümleri kaldırılmış, buna mukabil 35 yılını doldurmuş Kardeşlere talepleri üzerine mali mükellefiyetlerden muafiyet getirilmiş; ayrıca Dernek Yönetim Kurulu'na zaruret içinde bulunan Kardeşlerin (Masonik ve harici yaşları ne olursa olsun) mali mükellefiyetlerini kaldırma/azaltma yetkisi verilmiştir.

- Kardeşlere, genel hukukun bir gereği olarak, aidat borçlarını ödememiş olsalar dahi (geri dönüşte borçlarını ödemek kaydıyla) istifa hakkı tanınmıştır.

- Aidat borcu dolayısıyla üyelikten ayrılan Kardeşlere getirilen ve dünyanın hiçbir yerinde bu durumdaki Kardeşler için kullanılmayan "gayrımuntazam" nitelemesi kaldırılmış, bu Kardeşler (geri dönmek için borçlarını ödeme şartı farkıyla) istifa etmiş Kardeşlerle aynı statüye getirilmişlerdir.

- İstifaen ayrılmış kardeşlerin geri dönüşteki bekleme süreleri kısaltılmış; borçlu Kardeşlerin üyeliğe geri dönüşlerindeki borç tahsil esaslarındaki belirsizlik giderilmiştir.

- Üstad-ı Muhterem'e, devamsız görevliyi (devamsızlığı objektif şartlarla tarif ederek) görevden alma yetkisi tanınmıştır.

- Görevdeyken ceza alan kardeşlerin durumları açıklığa kavuşturulmuştur.

- Mevcut mevzuatımızın bazı yerlerinde "Hürmason" bazı yerlerinde "Mason" olarak kullanılan ifadede birliğe gidilmiş, Türkçe'de -Batı dillerinin aksine- bu iki kavram arasında fark olmadığı ve halihazırda daha yaygın kullanıldığı için "Mason" tabiri tercih edilmiştir.

- Tüzüğün imlasında, ritüellerimizde kısaltılarak kullanılan bize özel kelimelerin büyük harfle yazılması; bunun haricinde Türk Dil Kurumumun imla kurallarının benimsenmesi yolu seçilmiştir.

Nihayet, Dernek tüzüğümüz, Büyük Loca yasalarında yapılması önerilen bu değişikliklere paralel şekilde gözden geçirilmiş ve uzun yıllardır sürdürdüğümüz Masonik kavramlarımız ile harici mevzuatı uyumlandırma çabalarımız yeni ve önemli bir aşama kat etmiştir.

Sevgili Kardeşlerim,

Gelenekleri olan bir Kardeşlik kurumunun temel mevzuatında yapılacak köklü değişiklikler, genel bir mutabakat aranmasını gerektirir. Danışma Kurallarından gelen görüşleri hassasiyetle değerlendirerek ve Büyük Görevliler Kurulumun ittifakıyla oluşturulan metin, doğal olarak, hiçbir kardeşin ideali değildir. Diğer yandan, mevcut mevzuatımıza göre çok büyük ilerlemeler kaydetmekte ve Türk Masonluğumu yirmi birinci yüzyıla taşıyacak bir sürecin temel taşlarını yerleştirmektedir. Her halükarda, bu tespitim, Kardeşlerime vicdani bir baskı oluşturmamalıdır. Büyük Üstad'ın vazifesi doğru bildiğini söylemektir. Nihai karar ise kardeşlerimizin olacaktır.

Kardeş sevgi ve saygılarımla

M. Remzi Sanver
Büyük Üstat"

Doğal olarak, benim ilk hazırladığım metinden Büyük Loca'ya sunduğumuz metne ulaştıran süreçte, gitgide belirginleşen bir muhalefet ortaya çıktı. Bunu bekliyordum. Zira, gerçekleştirmeye çalıştığımız tüzük yenilemesi, görev süremin ilk yılındaki mesajlarımla ortaya koyduğum anlayışın temel yasalarımıza dahil edilmesi anlamına geliyordu ki bu da statükonun sarsılması demekti. Statüko da haklı olarak sesini yükseltti. Tüzüklerin ilk versiyonlarını görüştüğümüz esnada mırıltı halinde başlayan itiraz, Danışma Kurulları ve Büyük Loca Toplantısı'nda açık bir karşı koyuşa dönüştü.

Bu karşı koyuşa Localardan destek gelmeyeceğini biliyordum. Üstelik Büyük Görevliler Kurulu da tek vücuttu. Yine de, değişikliğin nitelikli çoğunluk gerektirmesi beni endişelendiriyordu. Bu noktada oylama usulü kritik önem kazandı. Devrim mahiyetindeki bu değişikliğin, tüzük maddelerini tek tek görüşmek suretiyle gerçekleşemeyeceği ortadaydı. Zira, yüzlerce maddelik bir metni bu usulle görüşmek, günlerce sürecek bir toplantıyı gerektirirdi. Yapüması gereken, bütün paketi bir seferde oylayıp kabul etmekti. Değişikliğe muhalefet eden Kardeşlerim böyle yapmamam için bana haber gönderiyorlardı. Niyetlerinin metni madde madde görüştürüp, sonu gelmeyecek görüşmelerle süreci bloke etmek olduğunu hissediyordum. Ayrıca, belli ki, her şeyin bir seferde oylanması halinde, büyük bir devrimin beş dakikada gerçekleşebileceğinden korkuyorlardı. Ne var ki bu korkunun paralelini ben de yaşıyordum. Paketi bir seferde oylayıp üçte iki çoğunluğu bulamamam halinde, bütün emekler beş dakikada heba olacaktı. Üstelik paketi görüştürmeden oylamak, yönetimimiz açısından tepeden inmeci bir hava yaratırdı ki bu da pakete desteği azaltabilirdi. Bu endişelerle, paketi bir seferde oylatma kararını almaya cesaret edemedim. Ancak, tüzüklerimizi madde madde görüşerek bir yere varamayacağımız da ortadaydı. Oylama usulüne dair bir strateji geliştirmem elzem hale gelmişti. Büyük Loca Görevlisi Kardeşlerimle yaptığım istişareler neticesinde, şu stratejiyi benimsemeye karar verdim. Tüzükleri madde madde görüşmeye başlayacaktık. Büyük Loca tarifinin yapıldığı birinci madde bütün değişikliğin kalbiydi. Bununla Büyük Loca'nın temayülünü daha en başta yoklamış olacaktık. Eğer birinci madde benimsenmezse, zaten yapacak bir şey yoktu; benimsenirse de bu ana fikrin kabul gördüğü anlamına gelirdi ki o zaman da, belirli bir safhadan sonra, takip eden maddeleri konularına göre gruplandırarak oylamaya sunabilir ve böylece süreci hızlandırabilirdim.

19 Kasım 2011 günü gerçekleşen Büyük Loca Toplantısı'na bu stratejiyi benimseyerek girdim. Büyük Loca tarifini içeren birinci maddeyi görüşmeye açtım. Muhalif Kardeşlerim, uzun uzun ve sert ifadelerle söz aldılar. Maddeyi oylamaya sundum; sütunların yani Loca temsilcilerinin neredeyse tümünün desteğiyle ve üçte ikiyi çok aşan bir çoğunlukla kabul edildi. Türkiye Büyük Locası'nın, kendi eseri olan devrimin arkasında olduğunu görmüştüm. Bu iradeyi tecelli ettirmek de artık benim vazifemdi.

İkinci maddeye geçtik. Bu madde, sanırım imla hatalarının düzeltilmesi haricinde, eski tüzüklerdeki ilgili maddenin aynıydı. Muhalif Kardeşlerim burada da uzun uzun söz aldılar. Bunun bir blokaj taktiği olduğu açıktı. Zamana oynayıp, görüşmelerin bitirilmemesini sağlamaya çalışıyorlardı. Ne var ki onların göremedikleri ama benim gördüğüm, uzun uzun konuştukça, sütunlardaki Kardeşlerin yüzlerinin karardığıydı. Strateji değiştirmeye karar verdim. Muhalif Kardeşleri uzun uzun konuşturup, sütunlardaki bıkkınlık ve ümitsizliğin zirveye çıktığı anda, "Kardeşlerim, görüyorsunuz bu böyle olmuyor; madde madde görüşürsek Büyük Loca'nın birinci maddeyi kabulle ortaya koyduğu irade tecelli edemeyecek; onun için paketin bütününü oylamak zorundayız" diyerek birinci maddede ortaya konan iradeyi paketin bütününe teşmil etmeliydim. Öyle de yaptım. İki küsur saat sonra, öğle yemeği arasına çok az kala, henüz daha dördüncü maddedeyken ve daha görüşülecek yüz küsur madde varken, sütunlardaki ümitsizlik, hayal kırıklığı ve kızgınlık zirvesine çıktığında, epik bir konuşmayla, muhalefet eden Kardeşlerin bazı sözlerinden de yararlanarak, eski tüzüklerin tümünün ortadan kaldırılmasını ve yenilerinin olduğu gibi kabulünü oya sundum. Beş saniye içinde kalkıp inen eller, Türk Masonluğunda bir devrimi gerçekleştirdi. Bunu destekleyen desteklemeyen herkes şaşkındı. Doğrusu ben de.

Büyük Loca Toplantısının peşinden Localarımıza yolladığım aşağıdaki mesajın, 19 Kasım'ın anlam ve önemini iyi ortaya koyduğunu düşünüyorum:

"Sevgili Kardeşlerim,

Türkiye Büyük Locası'nın 19 Kasım 2011 tarihli toplantısında ortaya koyduğu güçlü irade, sadece Masonik yasalarımızı yenilemekle kalmamış, aynı zamanda, Türk Masonluğunda, Masonik iktidarın Locaların ortak iradesine devredildiği yeni bir dönemi de başlatmıştır. Büyük Locamızın yönetim anlayışında, tarihe altın harflerle geçecek bir dönüşümü cesaret ve kararlılıkla gerçekleştiren Büyük Loca üyesi Kardeşlerimi tebrik ediyorum. Bu yeni yönetim anlayışının temel özelliği, hukukun üstünlüğüdür. 19 Kasım 2011 tarihinden itibaren, Türk Masonluğunda ritüel ve yasa yapma yetkisine sahip tek heyet, Locaların ortak iradesini temsil eden Türkiye Büyük Locası'dır. Büyük Üstat da dahil olmak üzere hiçbir Kardeş, kaynağını yasalarımızdan almayan bir hak ya da yetkiye sahip değildir. Buna bağlı olarak her Kardeş, hiçbir baskıyla karşılaşmadan, yasalarımızdan kaynaklanan hak ve yetkilerini kullanabilir.

Tüzüksel teminat altına alınan bu ilkelerin kurum kültürümüzün bir parçası haline gelmeleri elbette ki zaman alacaktır. Bu süreçte en büyük sorumluluk, Masonik sistemin belkemiği olan Üstad-ı Muhteremlerimize düşmektedir. Süleyman Kürsüsü'nde oturan Kardeşlerimden, bir yandan Localarının Masonik yasalarımızdan kaynaklanan haklarına sahip çıkarken, diğer yandan Loca Kardeşlerini kendi haklarına sahip çıkmaya teşvik etmelerini; böylece Büyük Loca toplantımızdan yükselen ışığı Localarımıza taşımalarını rica ediyorum.

Büyük Locamız bünyesindeki saygınlıkların, Masonik unvan ve sıfatlarımızla değil ama Masonluğun inisiyatik kimliğinin ifadesini bulduğu tek zemin olan Localarımızın ortak iradesine gösterilen saygıyla ölçüleceği bu yeni dönemde, bütün Kardeşlerimin bu ışığın anlamını değerlendireceklerinden eminim.

Kardeş sevgi ve saygılarımla

M. Remzi Sanver
Büyük Üstat"

20 Kasım günü bir zafer havasında toplanan Büyük Görevliler Kurulu'nun gündeminde, ertelediğimiz konulara dair tüzük değişikliklerinin görüşülmesi vardı. Böylesine zor ve psikolojik açıdan yıpratıcı bir süreci başarıyla yönetmiş olan heyetimizde, hemen ertesi gün ikinci bir tüzük değişikliği sürecini başlatma heyecanının olmadığını hemen hissettim. Doğrusu, ben hepsinden daha yorgundum. Takip eden günler içerisinde Vadi Danışma Kurullarında yokladığımız nabız da çok heyecanlı atmayınca, Büyük Görevliler Kurulu'nun takip eden toplantısında, 2012 Mayıs ayında gerçekleşecek olağan Büyük Loca toplantısına tüzük değişikliği önerisi getirmeme kararını aldık. Aslında böylece, görev sürem içerisindeki tüzük değişikliği defterini de kapatmış olduk.

Tabii ki ulaştığımız nokta idealim değildi. Tabii ki tüzüksel uygulamalara dair daha yapacak çok işimiz var. Bilhassa, Büyük Loca'nın kompozisyonu ve toplantı sıklığı, Büyük Üstat ve Büyük Görevliler Kurulu'nun seçim usulleri, Vadi - Şube ilişkilerinin kavramsal alt yapısı, haysiyet kurullarının çalışma esasları gibi önemli konuları ele alamadığımıza üzgünüm. Buna rağmen, bu bölümün başında, tüzüklerimizi bize yanlış yol gösterir hale getirdiğini söylediğim üç sebebin üçünü de ortadan kaldırdık. Büyük Loca'dan Loca'ya değil Loca'dan Büyük Loca'ya giden Loca merkezli bir yönetim anlayışını temel mevzuatımıza dahil ettik. Üstelik bu kadar köklü bir değişimi, camiayı kırmadan, dökmeden gerçekleştirdik. 19 Kasım 2011, 1909'daki kuruluşumuz ve 1960'lardaki geleneksel Masonluk ilkelerine uyum sağlama sürecimizden sonra, tarihimizdeki üçüncü önemli dönüm noktasıdır. Sanıyorum ki Büyük Locamızın kuruluşundan bu yana ilk defa, temel Masonik kavramların istisnasız doğru tarif edildiği; Dernek işleriyle Masonluk işlerini ayrı zeminlerde halletmeye müsaade eden; Locaların hürriyetini ön plana çıkartan tüzüklere sahip olduk.(1) Yeni tüzüklerimizin, kendi Masonluk anlayışı ve yönetim kültürlerini yaratmaları elbette ki biraz vakit alacak. Onun için, her zaman söylediğim gibi, 19 Kasım'da ne yapıldığının ve bunun nasıl yapıldığının önemi yirmi yıl sonra daha çok anlaşılacak.


DİPNOTLAR

(1) Yeni tüzüklerimizin kabulünden sonra yapılan İçişleri Bakanlığı denetiminin raporuna bakıldığında, Dernek Tüzüğü ile Masonik yasalarımızın ayrı ayrı ama ahenkle ifadesinde sorun olmadığı görülmektedir.

Bu yazı ; Bornocu Ersan Tarafından yazılmış olup, , kategorisine eklenmiştir. Bu ve buna benzer yazıları RSS 2.0 . ile takip edebilir, ve eğer istersende bu yazıya 1 yorumda sen yapabilirsin!

0 yorum for " Yeni Tüzüklerimizin Kabulü "

Cevap Bırakın

Amerika ve Masonluk İlişkisi

Paralel Yapı'nın Kökeni

İslam Düşüncesi içerisinde siyaset her zaman bulunmakla birlikte “Modern Siyasal İslam Düşüncesi” 19.Yüzyılın...

Bir "Tüccar Terzi" Olarak IŞİD

Yukarıda da vurgulandığı gibi, IŞİD'i anlamak için yapılan değerlendirmelerde en sık düşülen yanlışlardan bir...

ÇOBANLAR VE KOYUNLAR

Yalnızca Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesindeki insanların giderek “koyunlaştığı”na ilişkin ciddiyet at...

Beyonce illuminatiye üye mi?

  Daha önce bu konuda sorulan sorulara cevap vermemeyi tercih eden 32 yaşındaki şarkıcı, içini yakı...

SCİENTOLOGY TARİKATI

Farklı bir tarikatı tanıtacak bu sefer Bu yapının düşüncesi çok saçma ama nasıl inanıyorlar insanlar anl...

Reklam

Please wait 10 seconds...
Close