Bornocu Ersan 11 Kasım 2015 Çarşamba



Her Büyük Loca, belirli bir coğrafya üzerinde (ki bu coğrafya, çoğu zaman, bir ülkenin siyasi sınırlarıdır) (1) Masonlukta hükümran ve bağımsız bir yapılanmayı temsil eder. Büyük Locaların Masonik hükümranlıklarının sadece Locaları üzerinde değil ama aynı zamanda belirli bir toprakla tarif edilmiş olması, Büyük Localar arası ilişkilerin mahiyetini devletler arası ilişkilere benzetmiştir. Dünyada, Büyük Localar arası ilişkilere yön veren temel saik, Büyük Locaların kurumsal menfaatleri ve iktidar iddialarıdır. Dolayısıyla, Büyük Localar arası ilişkileri şekillendiren Masonik bir dış siyaset mevcuttur. Ziyadesiyle girift olan bu siyasetin sahnesinde etkin bir aktör olmanız önemlidir. Zira, dünya Masonluğunun anlayışları uzun vadede bu siyasetle şekillenmektedir. Eğer kurallarını başkalarının yazdığı bu oyunun oyuncusu olmak istemiyorsanız, bu şekillenmede söz sahibi olmanız gerekir. Bunun için de dünya Masonik siyasetinde ağırlığınızın olması şarttır.

Bu ağırlığı belirleyen temel unsurlar, aynı devletler arası siyasette olduğu gibi, nüfusunuz, parasal gücünüz ve tarihsel kimliğinizdir. Türkiye Büyük Locası, Türk toplumun elitini temsil eden 15.000 Mason; hiç küçümsenmeyecek maddi birikimi ve arkasında bıraktığı bir asırla, dünyanın önde gelen Büyük Localarındandır. Yıllar içerisinde kaydettiğimiz gelişmelere paralel olarak, dünya Masonluğundaki ağırlığımız da sürekli artmıştır.(2)

Göreve geldiğimde, iç çalkantılarımızın yarattığı yıpranmaya rağmen, dünyada saygınlığı olan bir Büyük Locanın yönetimini devraldım. Yapmam gereken, dış ilişkilerde zaten güçlü olan pozisyonumuzu daha da geliştirmekti. Dış siyaset, Büyük Sekreterlik dönemimden bu yana ilgi duyduğum ve tecrübe kazandığım bir alan olduğundan, bunda zorluk çekmeyeceğimi düşünüyordum. Doğrusu öyle de oldu.

Büyük Locamızın sürdürmekte olduğu dış siyasete dair detayları açıklamamın uygun olmadığı takdir edilecektir. Ancak, dış siyaset stratejimizin, bilinmesinde fayda gördüğüm temel unsurlarını paylaşmak isterim.

Dünya Masonluk panoramasına dikkatli bakıldığında, Dünya Masonluğunu ilgilendiren konularda birlikte hareket eden Büyük Localardan oluşan blokların varlığı görülür. Bizim temel ilkemiz, bu konulardaki duruşumuzu, dünyadaki yerleşik bloklardan hiçbirine ait olmadan, mutlak bağımsızlık esası üzerinde belirlemektir. Geçmişte Büyük Locamızın dış politikasının bazen İngiliz etkisinde kaldığını görmek mümkündür. Bunu, bugünkü kadar güçlü olmadığımız devirlerin doğal bir çocukluk hastalığı olarak görebiliriz. Son yıllarda iyice zayıflamış olan bu etki, İngiltere ile 2008'de yaşadığımız Kıbrıs ihtilafı ile birlikte tamamen sona ermişti. Görev sürem boyunca da İngiltere'den tamamen bağımsız bir dış politika sürdürdük. Diğer yandan, dış siyasetimizi, kıta Avrupası'ndaki İngiliz karşıtı bloklarla tevhit etme çabasına da girmedik. Büyük Locamızın tam ve mutlak bağımsızlığına yaptığımız vurguyla, dünya Masonluğunu ilgilendiren her konuda kendimize has ve tavizsiz duruşlar sergiledik.

Bize böyle davranabilme gücünü veren husus bölgemizdeki konumumuzdur. Daha açık ifade edecek olursam, Türkiye Büyük Locası'nın dünya Masonik siyasetindeki gücü bölgesel bir güç olmasından kaynaklanır. Dış siyasetimiz son zamanlarda (bazı sapmaları saymazsak) hep bu bilinçle yürütülmüştür. Bu yaklaşım, Büyük Üstat olarak sürdürdüğüm siyasetin de temelini teşkil etti. Son üç yıldır, bölge ülkeleriyle zaten yakın olan ilişkilerimizi daha da yakınlaştırmak için azami çaba sarf ettik. Sanıyorum bunda da başarılı da olduk. Detaylara girmem uygun olmaz ancak gizlilik içermeyen ama çarpıcı bir örnek olması açısından, Bulgaristan Birleşik Büyük Locası Büyük Üstadı İvan Sariev Kardeşimin, Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti'ne, İstanbul'da, Türkiye Yüksek Şurası'nın jüridiksiyonu altındaki Light of Liberty atölyesinde iykaaf edildiğini ve her ay düzenli olarak toplantılara geldiğini söylemek isterim. Bulgar Büyük Üstadının bir açıdan "Türk Masonu" sayılıyor olması, bahsettiğim bölgesel ilişkilerin mahiyeti hakkında bir fikir verir zannediyorum. Yeri gelmişken, Loca ikizleşmelerinin bölgesel ilişkilerimizde çok önemli bir işlevi olduğunu hatırlatmak ve bu konuya bu bilinçle destek veren bütün Localarımıza teşekkür etmek isterim.

Bölgemizdeki Masonik faaliyetlerimizin önemli unsurlarından biri de yurtdışı Localarımızdır:

1. KKTC'deki Masonik faaliyetlerimiz büyük bir başarıyla sürmektedir. 2008 yılında kurulan 1001 numaralı Lefkoşa Locamızı, 2011 yılında kurulan 1002 numaralı Gazimağusa Locamız takip etmiştir. Her iki Locamız da Kuzey Kıbrıs'a Masonluk nurunu başarıyla saçmaktadırlar. Son beş yıl içerisindeki gelişmelerle, Kuzey Kıbrıs'ta Masonluğun geri dönüşsüz bir şekilde kök saldığını söylemek mümkündür.

2. 2011 yılında kurulan 1003 numaralı Shqiponja (Kartal) Locamız Arnavut Kardeşlerimizin yönetiminde Tiran'da çalışmalarına başlamıştır. Shqiponja Locası, Kosova'dan da tekrisler yapmak suretiyle, Kosova'da çalışacak bir Locamızın, kısa sürede yeşereceğini umduğum tohumlarını ekmektedir.

3. 2013 yılında kurulan Prometheus Locamız, Batum'daki çalışmalarıyla Gürcistan'a Masonluk nurunu taşımıştır. Bu Locamızın makul bir müddet içerisinde Gürcistan Büyük Locası'nın kurucu Localarından olacağını umuyorum.

4. 2003 yılında Azerbaycan'a Masonluk nurunu taşımak misyonuyla kurulmuş olan ancak Azerbaycan'daki ortamın elverişsizliğinden (biraz da bizim 2000'lerin ortasındaki idari sorunlarrmız yüzünden konuya gereken önemi veremememizden) uzun zaman arzu edilen kuvvette faaliyet gösteremeyen 1000 numaralı Hazar Locamız da son yıllarda misyonunu gerçekleştirebileceğinin işaretlerini vermeye başlamıştır.

Yurtdışı Localarımız, Büyük Locamızın Masonluk anlayışını başka topraklara taşıyor olmaları dolayısıyla dış siyasetimizin önemli bir unsurudurlar. Yarın, o topraklardaki Büyük Locaların bir parçası olmaları muhtemeldir ve bu durumun, söz konusu Büyük Localarla aramızdaki ilişkiye yapabileceği olumlu etki büyüktür. Yeri gelmişken, yurtdışında Büyük Locamıza bağlı Localar kurulması sürecinin bize çok önemli kurumsal tecrübeler de kazandırdığını söylemek isterim.

Her şeyden evvel, bu sayede, dış politika müktesebatımız ciddi biçimde gelişmiştir. Bu Localarımızın varlığını kendi nüfuz alanlarının ihlali olarak gören Büyük Localara karşı maharetle yürüttüğümüz diplomasi bizim için çok öğretici olmuştur.(3) Ayrıca, yurtdışı Localarımız, çalıştıkları ülkenin hukukuna göre ve bizim Dernek yapımızdan ayrı örgütlendiklerinden, "Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği" ile "Türkiye Büyük Locası" arasındaki kavramsal ayrımı içselleştirme sürecimize de katkıda bulunmuşlardır.

Yeri gelmişken, "bölgemiz" ifadesinden daha ziyade Balkanlar ve Kuzey Afrika anlaşılmakla birlikte, bu kavramı belirli bir oranda Orta Avrupa'yı ve Batı Afrika'yı içerecek şekilde düşünmek gerektiğini not etmek isterim. Bilhassa Afrika ile çok önemli bir ilişki potansiyeli görüyorum ve bu konunun Büyük Locamızın dış siyasetinin gündeminde olması gerektiğini düşünüyorum.(4)

Dış siyasetimizin önemli unsurlarından biri de yurt dışında yaşayan ve yaşadıkları ülkedeki Büyük Locaya bağlı olarak çalışan Türk Kardeşlerimizle ilişkilerimizdir. Bizim, başka Büyük Locaların jüridiksiyonundaki Masonik faaliyetlere karışmamızın söz konusu olamayacağı aşikârdır. Ancak en az o kadar aşikâr olan bir diğer husus da yurtdışındaki Türk Mason varlığını göz ardı edemeyeceğimizdir. Bugün Türkiye dışında yaşayan ve başka Büyük Locaların bünyesinde Masonik faaliyet gösteren çok sayıda Türk Mason vardır. Dolayısıyla, Türkçe, başta Avrupa olmak üzere, dünya Masonluğunun kayda değer dillerinden bir tanesi haline gelmiştir. Buna bağlı olarak, Türk Masonları bir araya getiren Localar kurulmuş; bu Localardan bazılarının çalışma dilinin Türkçe olması bağlı bulundukları Büyük Loca tarafından kabul edilmiş; hattâ bu Localardan bazılarına Türkiye Büyük Locası'nın ritüellerini kullanma imtiyazı tanınmıştır.(5) Bu Locaların sayısının artmasını teşvik etmek; onları entelektüel açıdan desteklemek; ve hepsinden önemlisi yanlarında olduğumuzu hissettirmek bizim yükümlülüğümüzdür. Diğer yandan, bunu yapmakla duyacağımız heyecanın bizi başka bir Büyük Loca'nın içişlerine karışma noktasına getirmemesine çok dikkat etmeliyiz. 2012 yılı Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri çerçevesinde, 3 Kasım günü Ankara'da düzenlediğimiz ve bir şölen havasında gerçekleşen "Türkiye Büyük Locası dışında Türkçe çalışan Localar Toplantısı" nın bu konuya dair çok değerli, önemli, dengeli ve sürdürülmesi gereken bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum.

Dış obediyanslarla ilişkilerimizden bahsederken, kendini aşan önemde bir olay olan Fransa krizine değinmemem eksiklik olur. Fransa'da muntazam Masonluğun tek temsilcisi olan Fransız Milli Büyük Locası büyük ve derin bir idari buhran yaşamış; bunun sonucunda parçalanmış ve dünyadaki birçok Büyük Loca'yla tanışma ilişkileri kesilmiştir. Fransa'da muntazam Masonluğun gelecekte alacağı şekli tahmin etmek kolay olmasa da, İtalya ve Yunanistan'da olduğu gibi, birbirini tanımayan birden fazla muntazam Büyük Locanın var olacağı bir modelle karşılaşacağımızı öngörmek mümkündür. Fransa krizini "kendini aşan önemde" diye nitelendirmemin sebeplerinden biri, bu krizin, dünya muntazam Masonluğuna çok uzun yıllar boyunca yön veren "bir toprak üzerinde tek muntazam Büyük Loca olabilir" anlayışının iflasını tescil etmesidir. Bu anlayış aslında, 1990'ların ilk yarısından bu yana, İtalya ve Yunanistan'da yaşananlarla çökmüştü ama Fransa'daki gelişmeler, bu çöküşü ısrarla görmezden gelenleri dahi yeniden düşünmeye sevk etmiştir. "Bir toprak üzerinde tek muntazam Büyük Loca olabilir" anlayışının faydalı olup olmadığı ayrı bir tartışma konusudur ama dünya Masonluğunun günümüzdeki gerçeklerini yansıtmadığı aşikârdır. Bugün geldiğimiz noktada, üzerinde birden fazla muntazam Büyük Loca bulunan topraklar vardır ve diğer muntazam Büyük Localar bunlardan hangisinin tanınacağı konusunda farklı tercihler ortaya koymaktadırlar. Bu fiili durum karşısında, "intizam" ve "tanışma" kavramları arasındaki farkın iyi anlaşılması ve "tanışma" kavramının idari, hukuki, siyasi içeriğinin doğru tarif edilmesi tarihte hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiştir. Büyük Locamız bu konuda etkin bir duruş sergilemektedir. 27 Nisan 2013 tarihinde, sadece düşünsel değil, idari açıdan da dünya Masonluğunda söz sahibi Kardeşlerin katılımlarıyla İzmir'de düzenlenen "21. Yüzyılda Masonluğun Önemli Konuları" temalı 3. Masonoloji Sempozyumu, birçok önemli konunun yanı sıra, muntazam Büyük Localar arası ilişkileri tarif eden kavramlara yeni bakışları da dünya Masonluğunun gündemine getirmektedir. Tanışmadığımız muntazam Büyük Localara mensup Masonlarla Kardeşlik ilişkilerimizin muhafazasını kolaylaştırmak amacıyla geliştirdiğimiz "kardeşimin kardeşi" politikası da bu toplantıda tartışılacaktır.(6)

Çok kapsamlı bir tahlil gerektiren Fransa krizinin detayları bu kitabın konusu değil. Ancak bu krizden çıkartılacak iki büyük ders var ki bunlara değinmeden geçemeyeceğim. Bu derslerden birincisi, aslında harc-ı alem bir bilgi. Bir Büyük Loca'nın dış ilişkilerinde güçlü olması, her şeyden evvel, iç düzeninin sağlıklı işlemesini gerektirir. Eğer içeride ahenk ve huzurunuz yoksa, dış politikada etkin olmanız mümkün değildir.(7)

İkinci ders, biraz daha karmaşık. Fransa'da muntazam Masonluğun yaşadığı krizin birçok sebebi olduğu düşünülebilir. Ama temel sebep, Fransa'da muntazam Masonluğu temsil eden Fransız Milli Büyük Locası'nın, Masonik kültür açısından Fransız olamamasıdır. Bu Büyük Loca, İngiltere Birleşik Büyük Locası ile tanışıyor olmasını Fransa'daki diğer Büyük Localarla rekabetinde bir silah olarak kullanma; bunu yaparken "muntazam Masonluk" ile "İngiliz Masonluğu" kavramlarını denkmiş gibi takdim etme ve böylece "Fransa topraklarında bir İngiliz Masonluğu" sürdürme günahını işlemiştir. Ödedikleri, bu günahın bedelidir. Asla unutulmamalıdır ki "Muntazam Masonluk" ile "İngiliz Masonluğu" birbirinden ayrı kavramlardır. Bir Büyük Loca'nın gücü ise başkalarına benzemesinden değil kendi olmasından kaynaklanır. Hayat, başka Büyük Localara yakın durarak güçlü olacaklarını zanneden Büyük Localara, eninde sonunda, "dışarıdan gelecek hiçbir güç ve yardıma güvenmeden" var olmanın önemini öğretir.

Son söz olarak, dış siyasette istikrarın ve sürekliliğin esas olduğunu hatırlatmak isterim. Dış siyasetin üslubu kişilere bağlı olabilir ama esası kurumsal olmak zorundadır. Dış siyasetin kurumsallaşması ise, ana unsurlarının ve temel kavramlarının tabana yani Localara mâl edilmesiyle mümkündür. Neredeyse her konuda olduğu gibi bu konuda da yumuşak karnımız, Büyük Loca'nın yani Locaların ortak iradesinin bu süreçlerin tamamen dışında tutulmasıydı. Elbette "tabandan tabana" dış siyaset olmaz ancak tabanı ana kavram ve konulara dair bilgilendirmeyen; yaptıklarının hesabını vermeyen bir dış siyaset yönetimi de hiç olmaz. Bizim dış siyasetimiz, uzun yıllar boyunca, Büyük Loca'nın denetim ve değerlendirmesinin dışında; bu konunun uzmanı bir avuç Kardeşin etkinlikleri ve Büyük Görevliler Kurulu kararlarıyla yürütülmüştür. Dünyada olmazsa olmaz addedilen "bir Büyük Loca'yı tanıma ya da tanımaktan vazgeçme kararının ancak Büyük Loca tarafından verilebileceği" ilkesi bile sistemimiz içerisinde unutulmuş; bu kararlar Büyük Görevliler Kurulumuz tarafından verilip, Büyük Sekreter levhalarıyla Localara tebliğ edilmiş; dış ilişkilere ait konular bir defa olsun Büyük Loca'nın gündemine alınmamıştır.(8) Yedinci bölümde anlattığım genel sistem çarpıklığının bir yansıması olan bu durum da 19 Kasım 2011'de düzeltilmiştir. Yeni tüzüklerimiz, artık doğrudan Büyük Loca'ya bağlanan Dış Obediyanslarla İlişkiler Komisyonu'nu, senelik dış siyaset raporunu Büyük Loca'ya sunmakla görevlendirmiş; başka Büyük Locaları tanımak ya da tanımaktan vazgeçmek yetkisini ise tartışılmaz bir şekilde Büyük Loca'ya vermiştir. Gücünü Büyük Locamızın birikiminden alan ve yıllar içerisinde etkinleşerek yürütülen dış politikamız, bundan sonra aynı ana çizgide ama daha kurumsal, dolayısıyla daha da etkin ve güçlü olarak devam edecektir.


DİPNOTLAR

(1) Bu durumun istisnaları mevcuttur. Mesela, Amerika Birleşik Devletleri'nde her eyalette bir Büyük Loca vardır. İrlanda Büyük Locası'nın Masonik hükümranlığı ise Kuzey İrlanda ve Serbest İrlanda olmak üzere iki ayrı ülkenin topraklarına uzanır. Türkiye Büyük Locası ise bu duruma istisna teşkil etmeksizin Türkiye topraklarında masonluğun tek hakimi olan hükümran ve bağımsız yapıdır.

(2) Büyük Locamızın dış ilişkilerinin 1909'dan bu yana seyrinin, önemli ve ilginç bir konu olmakla birlikte, bu kitabın kapsamının dışında kaldığını düşünüyorum.

(3) Bu süreçlere dair her türlü kayıt, özel görüşmelerin notlarını da içerecek sekide, Büyük Sekreterlik arşivlerinde muhafaza edilmektedir. Bunlar, üzerlerindeki gizlilik kaydı kalktıktan sonra, araştırmacılar için de önemli kaynak teşkil edeceklerdir. Bilhassa İngiltere Birleşik Büyük Locası'yla Kıbrıs görüşmelerimizin belgeleri, bu Büyük Loca'da tezahür edebilen emperyal zihniyeti ortaya koyma açısından çok önemlidir.

(4) Çoğu ülkesinde devlet yönetimleriyle Masonik yönetimlerin aynı isimlerden oluştuğu Afrika'ya verdiğimiz ciddi mesainin gerek Büyük Locamız gerekse de ülkemiz adına olumlu sonuçlarını makul zamanda almayı umuyorum.

(5) Hali hazırda bu sayı altıdır: Romanya Milli Büyük Locası'na bağlı Işık Locası, Washington DC Büyük Locası'na bağlı Nur 2000 Locası, İsrail Büyük Locası'na bağlı Nur Locası, Almanya Birleşik Büyük Locaları'nın içindeki Amerika Kanada Büyük Locasına bağlı Türkay ve Anadolu Locaları, Belçika Muntazam Büyük Locası'na bağlı Anatolia Locası.

(6) "Kardeşimin kardeşi" politikasından kasıt şudur: Diyelim ki biz X Büyük Locası'yla tanışıyoruz; X Büyük Locası da Y Büyük Locası'yla tanışıyor. Bu durumda Y Büyük Locası'nın mensuplarına, bu Büyük Loca ile tanışmıyor olsak dahi, Localarımızı ziyaret hakkı tanıyalım. Kuralın mantığı açık. "Y Büyük Locası muntazam bir Büyük Loca; benim mensuplarımla onlarınki, her ne kadar tanışmasak da X Büyük Locası'nın çatısı altında birlikte Masonik çalışma yapabiliyorlar. Dolayısıyla, belli ki bizim Y Büyük Locası'yla tanışmamamız, özünde Masonik olmayan sebeplerden. O halde bu durum neden kardeşleri birbirinden ayırsın?". Bu politikayı henüz resmen benimsemiş değiliz. Bu satırları yazdığım sırada bunu Büyük Loca'nın onayına sunup sunmayacağımız da kesinleşmiş değil. Zira bu yönde bir adım, elbette kendi kararımız olmakla birlikte dış dinamikleri değerlendirmemizi gerektiriyor. Her halükarda, bu ya da benzeri bir kararı, çok da uzun olmayan bir vadede alacağımızı öngörüyorum.

(7) İnternet çağında, bir Büyük Loca'nın bünyesinde yaşanan küçük bir olayın, ertesi güne kalmadan diğer Büyük Locaların bilgisine girdiğini söylemeye hacet yoktur! Yeri gelmişken, görev sürem boyunca Büyük Locamız içerisinde etrafımda oluşan mutabakatın, beni dış temsilde de çok güçlü bir konuma getirdiğini söylemek isterim.

(8) Tarihimizde çok önemli bir yeri olan ve bugün hala İtalya'daki muntazam Masonluğun büyük çoğunluğunu temsil eden Grand Oriente d'Italia'yla tanışmamızın Büyük Görevliler Kurulu kararıyla sona erdirilmiş olması bunun çarpıcı bir örneğidir.

Bu yazı ; Bornocu Ersan Tarafından yazılmış olup, kategorisine eklenmiştir. Bu ve buna benzer yazıları RSS 2.0 . ile takip edebilir, ve eğer istersende bu yazıya 1 yorumda sen yapabilirsin!

0 yorum for " Dış Obediyanslarla İlişkilerimiz "

Cevap Bırakın

Reklam