Derecenin efsanesi şöyledir. İsrail Devletinde vergiler mültezimler marifetiyle toplanmaktadır. Halk mültezimlerden gördüğü zulümden bizar olarak Kral Süleymana şikâyette bulunur. Hem bu şikâyetleri haklı bulan, hem de 3 katilin yakalanmasında yararlıkları görülenleri mükâfatlandırmak isteyen Kral Süleyman, Sur Kralı Hiram'a danıştıktan sonra, 10. derecedeki 15'ler arasında 12 müfettişi kura ile seçer ve bunları 12 İsrail kabilesine göndererek bu kabile halklarının ödeyecekleri vergileri toplamakla onları görevlendirir ve bu müfettişlere mahsus olmak üzere de 11. dereceyi tesis eder.

Bilindiği gibi 12 sayısına Kabala'da ve eski halkların inanışlarında üstün birtakım vasıflar izafe edilmiştir. Pitagor 12 kenarlı hendesî şeklin (onikigen) evrenin sembolü olduğunu söylemiştir. Eski Mısırlılar bile yılı 12 aya bölerlerdi. Bu itibarla idarî teşkilâtın da 12'ye bölünmesini normal karşılamak gerekir. İnisyasyonu Güneş sistemine benzetirsek, zamanın ölçülmesinde önemli bir mevki işgal eden 12'nin ritüellere girmesine şaşmamak gerekir. Bundan başka küp taşın da 12 kenarı vardır ve küp, hiçbir boşluk bırakmadan, belirli bir alanı tamamiyle kaplamak gibi bir özellik taşır, İsrailoğullarının bu 12 kabilesinden her birinin Mabedde çeşitli görevi vardı: Ruben kabilesi Locanın kapısını açar, Simeon kabilesi adayı hazırlar, Levi kabilesi aday tefekkür hücresinde iken onun hakkında hazırladığı raporu Locaya sunar, vaadedilmiş topraklara ilk giren kabile olan Yuda kabilesi aday girerken Locada yapılması gereken duayı edâ eder, İzakkar kabilesi adaya Locadaki seyahatleri yaptırır, Dan kabilesi adayın yemin kürsüsüne yaklaşması için gerekli adımları ona attırır, Gad kabilesi yemini icra ettirir, Aser kabilesi adaya güvenildiğini açıklar, Neftali kabilesi derecenin kuşamlarını inisyeye giydirir, Yusuf kabilesi Locanın batısında bulunur, Bünyamin kabilesi ise Locanın kapatılması ile meşgul olurdu.

Mabed, bundan önceki iki derece gibi süslenmiştir. Hâkim renkler yine siyah, beyaz ve kırmızıdır. Beyaz, Seçilmiş Şövalyelerin giydikleri elbisenin rengidir; kırmızı, Hiram'ın katillerince işlenen cinayeti remzeder; Siyah da, bu cinayetten duyulan matemin sembolüdür. Işıklar 2x12 yani 24 olup 3, 5, 7 ve 9'luk şamdanlar halinde gruplanmıştır. Darbe ve alkış oniki, yaş 3x9 yani 27'dir. Başkan «Üç Defa Muktedir» diye anılan Kral Süleyman'dır. Çalışmalara saat 12'de başlanır, gün bitiminde son verilir. Mukaddes kelime Adonay, mürur kelimesi Stolkin'dir.

Aday Emeroth adını alır: manası «her bakımdan gerçek insan»dır. Tören üstadı tarafından Mabede kabul edilince, 9 ve 10. derece hakkındaki görüşlerini ve ceza adaleti hakkındaki düşüncelerini açıklamaya davet edilir. Bu sırada Merasim Üstadı vergi toplamada adaletsizlikler yapıldığını Başkana bildirir ve bundan böyle vergilerin mültezimler vasıtasıyla değil de, bizzat Başkanın tayin edip 12 kabileye göndereceği müfettişlerce tahsil edilmesini teklif eder. Bu teklifi uygun bulan Başkan, bu görevi kabul edip etmeyeceğini adaya sorar, müspet cevap vermesi üzerine, aday yemin eder ve Seçilmiş Prens veya Nasiah Emeth unvanını alarak iykaaf edilir.

İşaret, yumruklar sıkılı, başparmaklar kalkık olarak kolların göğüste çapraz biçimde kavuşturulmasıdır. Dokunuş iki türlüdür. İlk olarak, sağ ellerin başparmakları karşılıklı olarak birbirine değdirilir, bu sırada yumruklar sıkılıdır. Bir Kardeş diğerinin başparmağını tutarak, yumruğunu üç defa tersine çevirir ve her seferinde sırası ile olmak üzere Berith, Neder ve Schelemoth kelimelerini söyler. İkinci dokunuş da şöyledir: bir Kardeş diğerinin sağ elini tutar ve başparmağı ile karşısındakinin orta parmağının ilk boğumuna 3 defa vurur.

Derecenin kelimeleri Berith, Neder ve Schelemoth'tur. Berith «Anlaşma, pakt» demektir. Neder «kendini adama, vaad etme» anlamına gelir. Schelemoth'un manası da «karşılık vermek, teşekkür etmek»tir. Ayrıca aday Stolkin'in hem «gizli olan şey» hem de «iyilik vaadi» veya «dürüst vicdan» anlamına geldiğini, Adonay'ın da «efendilerim» demek olduğunu öğrenir.

Derecenin eşarbı siyahtır, üzerinde alev saçan kalp vardır. Önlük beyaz olup, kenarları ve astarı siyahtır, ortasında da alev saçan bir kalp ve bir cep bulunur.

Derece doğru bir yargılama neticesinde suçluları tesbit edip cezalandıran kimselerin mükâfatlandırılmasını ve Devlet yönetiminde gerekli reformları yapmanın lüzmununu remzeder.

Burada da İlluminizmin tesiri aşikârdır. Akıl suçluların cezalandırılmalarını emreder, zira suç aklın kabul etmeyeceği bir harekettir. Ancak aynı akıl suçluyu suçsuzdan ayırt etmeyi, cezalandırırken insafı elden bırakmamayı ve savunmasız kimseyi cezalandırmamayı da emreder. Bu itibarla bu şekilde hareket eden kimse, akla uygun bir tarzda davranmış olacağından, onun mükâfatlandırılması da icap eder. Bir toplum gerçek suçluları tespit edip cezalandıran hâkimlerini korumalı, onları taltif etmelidir, çünkü toplum onlar sayesinde ayakta durabilmektedir. Bu ödüle lâyık olabilmek için ise hâkimin dürüst, münsif ve vicdanının sesini dinlemesini bilen bir kimse olması şarttır.