10.Derece her bakımdan 9.Derecenin devamıdır. Efsaneye göre, Hiram'ın üç katilinden sağ kalan ikisi, Geth veya Gath Krallığına iltica ederler. Bunu öğrenen Kral Süleyman, ilk suçluyu 9. derecede yakalamış olan 9 Kardeşin de katıldığı 15 Kardeşten mürekkep bir heyeti, bu iki suçlunun geri verilmesi hakkındaki talebi, Geth Kralı Maakah'a iletmekle görevlendirir. Talebi hâvi mektup 15'lerin başkanı olan Zerbal'a verilir. Kral Maakah talebi kabul eder ve Kardeşlere kendi ülkesinde iki suçluyu aramak iznini verir. Masonlar iki suçluyu üstü açık bir mağarada bulup Kral Süleymana getirirler. Süleyman katilleri Kudüs'teki Achisar Kulesine hapseder, yargılar ve vücutlarını yukarıdan aşağıya doğru yararak, ölümle cezalandırır ve 9. derecede öldürülmüş olanla birlikte 3 katilin kesik başları Kudüs'ün üç kapısında teşhir olunur. Kral Süleyman da bu 15 Kardeşe «Seçilmiş Onbeşler» unvanını vererek 10. dereceyi kurar.
Mabet 9. derece gibi süslenmiştir ancak sütunlar yoktur. Eski ritüellerde, üç katili temsil etmek üzere, üç iskeletin Mabette bulundurulacağından bahsedilmektedir. Bunlardan birinin elinde cetvel, diğerinin elinde gönye, üçüncüsünde de çekiç bulunurdu. Mabette beşerli gruplar halinde 3 grup, yani cem'an 15 şamdan bulunur, yaş beş kere beş yani 25'tir, darbe ve alkış 5'tir (00000)
«Pek Münevver Üstad» adını alan Başkan yine Kral Süleyman'ı temsil eder. Yardımcıları Sur Kralı Hiram'la Abada'nın oğlu Adonhiram'dır. iykaaf olunacak Kardeş «Emeth» diye anılır ki, manası Gerçek'tir. İykaaf merasimine 15'ten fazla Kardeş katılamaz.
Soldan sağa doğru kuşanılan eşarp siyahtır; ön tarafında üç kesik baş bulunur. Eşarpın ucunda kabzası altından, madenî kısmı ise gümüşten bir hançer sallanır. Önlük beyazdır. Astarı ve kenarları ile üst tarafındaki üçgen (bavet) siyahtır. Önlüğün ortasında Kudüs şehrinin üç kapısı, her kapının üstünde de birer kesik baş bulunur.
İykaaf merasimi şu şekilde cereyan eder: aday Locaya alındıktan önceki derece hakkında sorguya çekilir. Bu sırada bir Kardeş gelerek iki kaçak katilin sığındıkları yeri bildirir. Kral Süleyman ilk katili bulmuş olan 9'lara katılacak olan 6 yeni Kardeşi tespit etmek üzere kura çeker, böylece 15 Kardeşten mürekkep grup belirlenmiş olur. Zerbal'i temsil eden merasim üstadı, adayın da içinde bulunduğu bu grubu mabed dışına çıkarır; dışarıda kısa bir çarpışma sahnesi cereyan eder. 15'ler iki katili yakalamış olarak içeri girerler ve Merasim Üstadının teklifini kabul eden Kral Süleyman adayın Seçilmiş 15'lerden biri olarak iykaaf edildiğini ilân eder.
Mürur kelimesi Eliham olup, manası Allah'ın halkıdır. Mukaddes kelime iki kısımdır: soru Zerbal, cevapta Beniah, yani Allah'ın oğludur.
İşaret, hançeri temsil etmek üzere, başparmak kalkık olarak sağ yumruğun çene altına götürülmesi ve vücudun karına kadar yarılmasını temsilen aşağı indirilmesidir. Karşı işaret başparmak kalkık ve el yumruk şeklinde sıkılı olarak verilen çırak işaretidir. Dokunuş sağ elin parmaklarını karşılıklı olarak birbirine geçirmek suretiyle verilir. Yürüyüş, üçgen çizilerek atılan 15 adımdır. Çalışmalar sabahın saat 5'inde başlar, akşamın 6'sında biter.
Derece koruma ve adalet kavramlarının geliştirilmesine bağlanır. 9. derecede Hiramı, yani Hiram'da sembolik olarak kişileşmiş bulunan Hürriyeti katleden Kalfanın acele ve savunması bile alınmadan öldürülmesine mukabil, 10. derecede aynı katillerin muntazam ve tarafsız bir şekilde yargılandıklarına şahit olmaktayız. Demek oluyor ki, Hakikatin düşmanı olan her şey, bir daha tekrarına imkân vermeyecek tarzda, ortadan kaldırılmalıdır. İlk katilin başı bu sebeple kesilmiştir. Ancak, ne kadar haklı bir sebebe dayanırsa dayansın, böyle bir hareket yine de keyfîdir; bu sebepledir ki, diğer iki katil yargılanmış ve bir hâkim tarafından cezalandırılmıştır. Zira, keyfîliğe dayanan bir ceza, yeni intikam tohumlarının yeşermesine, gerçeğin düşmanlarının, kendilerine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle, baş kaldırmalarına yol açar: terör, terörle değil, bütün ülkelerin teröre karşı cephe almaları ve âdil davranmaları ile önlenir.
Bunun içindir ki Mason, sorgusuz sualsiz cezalandırılmaların, savunma hakkının kısıtlanmasının, suçluların sığındıkları ülkeler veya kişilerce korunmalarının, teröre terörle karşılık verilmesinin, ceza ile intikamın birbirine karıştırılmasının daima karşısında yer almalıdır.
Derecenin bir de ahlâki öğretisi vardır. Hiramı öldüren üç katil, masonluğun üç düşmanını remzeder ki, bunlar cehalet, taassup ve istibdattır. Seçilmiş Şövalyeler bu üç düşmanla hiçbir zaman sonu gelmeyecek bir savaşa kendilerini adamış olan masonlardır. Ancak, bu savaşı yürütürken kendileri bilgili, hoşgörülü ve hür düşünceye açık kimseler olmalıdır. Masonluk bir müstebidin, bir cahilin bir mutaasıbın yerine bir başka müstebidi, bir başka cahili ve bir başka mutaassıbı getirmek için bu üç düşmanla savaşacak değildir, çünkü, ABD Güney Jüridiksiyonu Yüksek Şura Önceki Hakim Büyük Amiri Pek Münevver Clausen 33° Kardeşin dediği gibi, bilgili bir halkın köle edilemeyeceğini, cahil bir halkın ise hür olamayacağını mason gayet iyi bilir. Hür insan, Allah'a inanan, bilgili olan, hoşgörü ile hareket eden ve kimseye kendi fikir ve düşüncesini zorla kabul ettirmeye kalkışmayan kimsedir, onun için de 10. derecedeki seçilmiş Şövalye hür insandır. Yalnız hoşgörü ile her şeye razı olmayı ve herkesi memnun etmeyi birbirine karıştırmamak gerekir. Kral Süleyman hoşgörüyü bu manada kabul etmemiş ve suçluları ve onların ailelerini hiç de memnun etmeyeceğini bildiği halde, üç katili cezalandırmaktan çekinmemiştir. Bu konuda Pek Münevver Clausen 33° Kardeşin naklettiği şu ata sözüne ben de yer vermek isterim:
"Barış isteyenler, memnun etmek istedikleri kimselerce asılırlar"
Çünkü bu dünyada herkesi memnun etmek imkânsız, bunu istemek ise safdilliktir. 10. derecenin bu ahlakî öğretisini, bir başka açıdan ele alan Pek Münevver Clausen 33° Kardeşin şu sözlerini de aynen tercüme ediyorum:
"Biz mason vatanseverlerimizin saflarında yer alır ve Hürriyetlerimizi koruyalım deriz ve Muhammet Peygamberle birlikte (Sağ elimdeki güneşle sol elimdeki ayın bana susmamı emretmelerine rağmen, ben yine de konuşacağım) sözünü tekrarlamaktayız."
Locaların Yönetimi
Madde 72 - Loca Görevlileri(1) Locanın, kendi üyeleri arasından belirlenen 16 görevlisi vardır:1. Üstad-ı Muh...
Üyelik İşlemleri
Madde 93 - Locaya Giriş Yolları(1) Bir Locaya tekris veya tebenni ile girilir.(2) Bir Kardeş, Büyük Locanın m...
Son Hükümler
Madde 123 - Yorum(1) İşbu tüzüğü yorumlama yetkisi Büyük Locaya aittir. İhtiyaç olan durumlarda, Büyük Görevl...

İLLUMİNATİ SEMBOLLERİNİN BULUNDUĞU RESİMLER
Bunların bilinen sembolü baykuş. İnci sözlükte bolca kullanılır.Şeytana ve diğer küçük şeytanlara taparlar. M...
Atölyenin Adı: Olgunlaşma Locası.Başkanın Unvanı: Pek Muktedir veya Melik Süleyman.Birinci Nazırın Unvanı: Ad...
4.Derece Ritüeli: "Çalışmanın Açılışı"
Pek Muktedir - Sayın Adonhiram Kardeşim, toplantımıza katılan Kardeşlerin hepsi Ketum Üstad mıdırlar?Adonhira...
4.Derece Ritüeli: "İykaaf"
Pek Muktedir - Gündemimizde 4. dereceye alınmaları uygun bulunan Kardeşlerin iykaafı vardır. Kâtip Kardeşim b...
Üstadı Muhterem ve Sevgili Kardeşlerim. Bugün burada sunacağım konferansın konusu çok geniş ve kapsamlı olduğ...
Landmarklar
Bugünkü sohbetimiz "Landmarklar" üzerine olacaktır. Bu bir derleme çalışma olup yorum yoktur. Konuya girmeden...
Türkiye'de Masonluk Tarihi (1909 - 1970)
Türkiye'de masonluğun tarihini genel olarak üç ana bölüme ayırarak incelemek bugüne kadar alışılagelmiş bir y...

İLLUMİNATİ SEMBOLLERİNİN BULUNDUĞU RESİMLER
Bunların bilinen sembolü baykuş. İnci sözlükte bolca kullanılır.Şeytana ve diğer küçük şeytanlara taparlar. M...

14.Derece Ritüeli: "Talimat"
Atölyenin Adı: Büyük Seçilmişler, Tam ve Âlî Masonlar Atölyesi veya Gizli Kubbe.Başkanın Ünvanı: Üç defa Mukt...

15.Derece Ritüeli: "Talimat"
Atölyenin Adı : Doğu ve Kılıç Şövalyeleri ŞapitriBaşkanın Ünvanı : Büyük ÜstatGörevlilerin Ünvanı : Her görev...

Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti'nin Tarihçesi
Operatif Masonluktan, Spekülatif Masonluğa geçişin ilk defa İngiltere'de gerçekleştiği bilinmektedir. Bunun s...

Fethullah Gülen Ermeni Soyundan mı
O formdan annesinin adının “Rabin” olduğunu öğreniyoruz! Halbuki, annesinin ismi “Refia” olarak bilin...