Bornocu Ersan 11 Kasım 2015 Çarşamba



Masonluktaki 33 sayısı sadece Masonların arasında değil, Masonluğa meraklı, hevesli ve teşne haricîler arasında bile, doruktaki nihaî derecenin sır perdesi arkasından sanki kısmen seçilebilen sihirli silueti gibi. Saygılı bir çekingenlikle merak edilir ve manâlandırılmaya çalışılır.

Masonluktaki 33 sayısının gizemi nedir?

Bilindiği gibi Sembolik Masonluk, Türkiye Büyük Locası obediyansındaki üç dereceden ibarettir ve nihaî Alî derece 3°'dir. Bunun ötesinde kalan, 4°'den 33°'ye kadar Skoç Riti tarzındaki felsefî masonik çalışmaların EKSR Türkiye Yüksek Şûrası juridiksiyonunda yapıldığını tabiî ki Masonlar çok iyi bilirler. Ama Masonluk camiasının dışında, Masonluğun 33 dereceli olduğu ve en üst noktanın veya doruğun 33° olduğu genellemesi, masonik açıdan galat bile sayılsa, aslında çok yaygın bir kanıdır. Yani çoğunluk, Masonluğu 33 derece olarak bilir ve en yüksek dereceli Masonlarında 33°'li olduğuna inanır.

Gerçekten de Masonluktaki 33 sayısı, Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti'nin sonuncu derecesinin rakamsal adıdır. Ülkemizde uygulanan Masonluk Sistemi, ilk üç derecesi sembolik artı daha sonraki otuz derecesi felsefî ve idarî olmak üzere 33 dereceden ibaret olup; felsefî aşamanın sonuncu derecesi yani doruğu, idarî mahiyetteki 33. derecedir. Çok az sayıda Mason bu dereceye yükselebilir. Bu nedenle, 33°'li Mason olmak gerçekten büyük bir imtiyazdır.

Masonluk haricî avama göre Seçkinlik demekse; 33°'li Mason olmak Seçkinler Seçkinliği demektir. Bu görkemli niteliğinden dolayı 33 rakamının gizemi üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapılmıştır.

Bu incelemenin amacı 33 meselesine katkıda bulunmaktır.

33 Sayısını değerlendirmek için Sayı Sembolizması'nı hatırlamak gerekir. Sayı sembolizmasının ve nümerolojinin önemi, insanlık tarihinde sayıların bulunuşu kadar eskidir. Mezopotamya'da Magiler ve Keldanî bilgeleriyle, Mısır kültüründe Hermes'i takiben ortaya çıkan ve Pisagor'la doruğa yükselen nümeroloji, Öklit ve Eflatun'la Yunan ve Roma yoluyla Avrupa'ya geçmiş; Yeni Eflatunculardan İslâmî inanca aktarılmış; Kabul Edilmiş Mason statüsü ile localara alınan Simyacıların ve Rozikrusiyenlerin eliyle Masonluğa girmiştir. Günümüzde dünyada ve toplumumuzda, bazı özel sayılara, örneğin 1, 3, 5, 7, 40 gibi rakamlara verilen gizemli önem bilinmektedir. Aynı bunun gibi. Masonlukta da, bu veya diğer bazı sayılara özel sembolik önem verilmekte; darbe, yaş, adım, alkış gibi sayısal değerler çeşitli yöntemlerle çalışmalarda kullanılmaktadır.

Akla "Masonluk neden 33 derecedir ?" şeklinde haklı bir soru gelebilir?

Sorunun kesin cevabı yoktur; ama ilginç varsayımları vardır.

Ancak varsayımlara geçmeden daha önce, önemli bir hususu mutlaka vurgulamak gerekir. Dünyadaki bütün masonik ritler ve sistemler mutlaka 33 dereceli değildir. Bu derece EKSR'ne ve bazı taklitlerine mahsustur.

Günümüzde derece sayısı 7 (Modern Rit) ile 97 (Birleşik Memfis - Mizraim Riti) ekstremleri arasında değişen çeşitli örnekler vardır. Ama dünya Masonluğunda çok yaygın olması nedeniyle iyi tanınan EKSR olduğu için, EKSR'nin 33 dereceli dizisi bütün hepsine teşmil edilerek, sanki dünya Masonluğunun tamamı 33 dereceliymiş gibi düşünülmektedir.

EKSR bilindiği gibi, Prusya Kralı Büyük Frederik tarafından veya himayesi altında, Berlin'de 1786 yılında Perfeksiyon Riti'nin 25°'li dizisine diğer mevcut Skoç tarzı ritlerden de 8 yeni derece eklenmek ve gerekli revizyon yapılmak suretiyle 33 dereceye çıkarılmıştır. Bu dereceye de Hâkim Büyük Umumî Müfettişleri'nin oluşturduğu; Rit'in otokratik yönetim ve denetim birimi olan Yüksek Şûralar oturtulmuştur.

Daha önceki 1762 Perfeksiyon Riti, 3 sembolik derecenin üzerine 22 Yüksek Derece ilâvesi ile toplam 25 derecelidir. Yani ek felsefi öğreti olarak 22 derecelidir. Perfeksiyon Riti derece sayısının İbranî alfabesindeki 22 harften aktarıldığı ve her harfin bir dereceyi simgelediği varsayılır.

1786 Anayasası temel yapılanmasında mevcut 22 derece sayısına, Kabala ezoterizminde açıklanan 10 Sefirot'un sayısı ve artı 1 olarak nihaî Ansof (13° Royal Arch aşamasında açıklanan) kavramının eklenmesiyle toplam EKSR derece sayısı 33'e çıkarılmıştır. Ansof'un 33. derecenin rakamı sayılmasıyla, bu kelimenin derin anlamına bağlı olarak 33. derecenin uhrevî önemi ve manevî değeri pekiştirilmiştir.

Çünkü Ansof: Sonsuz Tek, Mutlak Yüce Varlık, Yüce Kudret, Büyük Ruh, Total Enerji, Sonsuzluk yani Ebediyet sıfatlarıyla açıklanan Allah'ın, yani masonik terminolojiye göre Evrenin Ulu Mimarı'nın, sembolik ezeliyet - ebediyet sıfatının ifadesidir.

Zaten bu nedenle Hristiyanlıkta 33 sayısı kutsaldır. Çünkü Hz.İsa dünya ömrü ile 33 yıl yaşamıştır. Mezhep veya tarikat olarak farklı dinsel inançlar, Spekülatif Masonluğun doğduğu Hristiyan Avrupa'da, çok çeşitli masonik tarzların oluşumunda etkili olmuştur. Hristiyanlığın çeşitli sembolleri ve alegorileri Masonluğa aktarılmıştır.

Bu meyanda Sembolik Masonluğun veya Craft Hürmasonluğun İngiltere'de Anglico-Protestan Reformasyona göre ökümenik anlayışla düzenlenmesine karşın; Kıta Avrupa'da, bir tepki olarak eklesiyastik ve kralî himaye altında kurulan Skoç Masonluğuna Roma kilisesi Katolik inancının büyük katkıları olmuştur. Zaten Skoç Masonluğunun temellerini atanlar da, Şövalyelik Tarikatları ve özellikle daha sonra heretik sayılıp cezalandırılsalar bile Tampliye Şövalyeleridir.

Skoç Masonluğunun Fransa'da Bordeaux'da, Arras'ta ve özellikle de Paris'te yeşerdiği en önemli merkez Katolik - Cizvit tarikatı koleji olan Clermont Şapitri'dir. Cizvit tarikatı, Papa tarafından Anglikan güdümlü Craft Hürmasonluğa karşı mücadele amacıyla kurdurulmuştur. Cizvit Koleji'ndeki Baptist ağırlıklı masonik örgütlenme sırasında, Hz. İsa'nın 33 yıllık dünya yaşının öğreti olarak sembolizma kapsamına alınması ve sonra da bu rakamın kral Büyük Frederik tarafından yine özel olarak Tampliye ve genel olarak şövalyelik ilkeleri ve erdemlerinden esinlenen EKSR'nin saygın doruğuna lâyık görülüp benimsenmesi mümkündür.

Zaten Frederik'in 1786 Anayasası'nda Masonluğu, Askeri (Militaris) ve Kralî (Regalis) Nizam olarak tanımlaması boşuna değildir. Askerî niteliği Şövalyelik tarikatlarından, Kralî niteliği hem Masonluğun kralî sıfatından kaynaklanır. Ayrıca yine Birleşik Almanya Ordusu'na ait olan Deus Meumque Jus mottosunun Yüksek Şûra için benimsenmesi de aynı şekilde yorumlanabilir.

Bu itibarla, kuruluşu itibarı ile Hristiyanî tarz bir rit niteliğindeki EKSR'nin 33 derece olarak seçilmesinin önemli bir nedeni Hz. İsa'nın 33 yıllık dünya ömründen esinlenme düşünülebilir. Kaldı ki Hz. İsa'nın peygamberlik görevi 30 yaşında başlamış ve 3 yıl sürmüştür; aynı EKSR'nin 30 felsefi ve 3 idari derecesi gibi...

EKSR derece sayısının iki ayrı muhtemel sebebi daha olabilir.

Elias Ashmole bugüne kadar ele geçen kayıtlara göre 1601 yılında Scoon and Perth Locası'nda Mason olan İskoçya kralı II.James ile 1641 yılında Newcastle'da kurulan askeri St.Mary-Edinburg Locası'nda tekris olan İskoçya Ordusu komutanı General Robert Moray'den sonra tekris edilen üçüncü Kabul Edilmiş Mason'dur. Ünlü bir Royal Society üyesi, ünlü bir müzeci ve koleksiyoncu ve ünlü bir Rozikrusiyen olan Elias Ashmole, İngiltere'de dönemin önde gelen aydınlarındandır. Ashmole 1646 yılında tekris olmuştur. Masonluğa gerçekten çok önemli katkıları olan Ashmole'un, Locası tarafından takdir edilmeyen bir hizmeti de Masonluğu yeniden derecelendirme ve ritüel çalışmasıdır. Ashmole, Masonluğu 33 dereceli olarak kabul etmiş ve ritüellerini hazırlamıştır. Acaba o dönemde İngiltere'de egemen Masonluk zihniyeti tarafından beğenilmeyen 33 derece sayısı, çok daha sonra 1786 yılında Büyük Frederik tarafından benimsenip ihdas ettiği EKSR'ye uygulanmış olabilir mi?

İkinci bir sebep, Skoç Masonluğunun Fransa'daki kökleriyle daha yakından ilgilidir. Skoç Masonluğunun Fransa'daki kökleri çok daha önceleri Fransız ordusuna yardım için Fransa'ya gelmiş olan İskoçya askerlerinin içinden seçilerek 1445 yılında oluşturulan İskoç Muhafız Birliği tarafından atılmıştır. Daha sonraları bu askeri güç arasındaki soylu aileler ve seçkin gençlerden seçilen 33 kişilik özel birlik İskoç Muhafızları adıyla Fransa kraliyet ailesinin ve kralın özel korumalığını yapmıştır. Stuartlar'ın sürgün döneminde, Saint Germain Şatosu'nda ilk Skoç Masonluğunu kuran ve kendilerine özgü giysileri nedeniyle bu yeni tarz Masonluğa Ecossais veya Scots denilmesini de sağlayan işte bu 33 seçkin şövalyeden oluşan koruma timidir. Daha sonra İskoçya Masonluğundaki ünlü isimlerden çoğu bu birlikte görev yapmıştır. Acaba bu seçkin birliğin 33 kişi olması, Fransız ve İskoç hayranı olan Büyük Frederik'i de etkilemiş olabilir mi?

İslâmîyette de 33 sayısı önemlidir. Şân-ı Yüce Kur'an'daki Allah'ın sonsuz sayıdaki ismi arasında Esma'ül Hüsna olarak derlenen güzel isimlerinin sayısı 33'ün 3 katı olan, 99'dur. Bundan esinlenilerek ibadette kullanılan tespihler 33'lük veya 99'luk olarak yapılmıştır. Zikirler, 33'ün katlarına göre düzenlenmiştir. Namazdan sonraki dua, ilk 33 Allah'ı tespih ve tenzih, ikinci 33 Allah'a hamd, son 33 Allah'ın adının yüceliğinin ifadesidir. Ayrıca zikir ve tespih açısından aktif organ kabul edilen ağzın nümerolojik sembolizması, 32 diş ve artı 1 dil ile toplam 33 olmaktadır.

Anadolu Türk-İslam geleneğinde, 3'ler, 7'ler ve 40'lar adıyla ermiş kişilerin varlığına inanılır. Kırklar Meclisi, 3'lerin dışında 7 yönetici ve artı 33 görevli olmak üzere 40 kişidir. Kırklar Meclisi, ikinci kutsal 7 sabit kişi ve artı 33 görevliden oluşur. Bu sistem tasavvufta Gayp Erenleri, yani Ricâl-i Gayb ile de benzerdir. Karar organı Divân-ı Kebir toplam 66 kişidir. Divân'ın 33'ü ölüm ötesi yaşama intikal etmiş büyük velîler; diğer 33'ü hâlen dünyada bilfiil tasarrufu olan yüksek dereceli insanlardır. Dolayısı ile bu dünya için 33, öteki dünya için 33 büyük görevli mistik anlamda önemlidir. Benzer mistik göreviler grupları diğer inançlarda da vardır.

Eski Mısır'da 33 sayısı ezoterik önem taşır. İÖ 4000 yıllarına inen Mısır kültürüne ait Eski Misterler ve Hermetizm ekolünde inisiyasyonu izleyen 33 ezoterik yücelme derecesi vardır. Nihaî 33. dereceye biri Firavun ve diğer ikisi kimlikleri saklı tutulan sadece 3 kişi yükselebilmektedir.

Eski İran Zerdüşt dini ve ilgili Manieizm veya Mazdeizm gibi dualist inançlarda 33 adet olan ahlâkî temel öğretileri ve ilgili büyük melekleri simgeleyen aşamalar vardır.

Masonluğun ütopik İnsanlık Mabedi'nin fiziksel modeli sayılan Süleyman Mabedi girişindeki ünlü ikiz B & J sütunların toplam yükseklikleri 33 arşındır.

İnsanın omurgasında anatomik özellik olarak 7 boyun, 12 göğüs, 5 bel, 5 sağrı ve 4 (3-5) kuyruk olmak üzere, toplam 33 omur vardır. İnsan iskeletinin aslî taşıyıcı öğesi omurganın 33 omurdan oluşması ile EKSR'nin belkemiğinin 33 dereceden oluşması arasında anlamlı bir sembolik ilişki kurulabilir. Kaldı ki Skoç Riti'nin özü olan Perfeksiyon Riti'nin derece sayısı da, 24 artı 1 idarî dereceyle birlikte 25 olduğundan; insan omurgasının ilk 24 gerçek omuruyla benzeşmektedir.

Nümerolojiye göre 33 sayısı iki ayrı 3 rakamının aynı 11 sayısında olduğu gibi, adeta simetrik bir tekrarı; sanki yansımasıdır. Kaldı ki 11 x 3 = 33 olması da özel bir anlam taşır. 3 Sayısı masonlukta önemlidir ve Mükemmellik ifadesi olarak Eşkenar Üçgen yani Delta ile simgelenir. Delta'nın eşit kenarları: Ahenk-Düzen-Denge; Tez-Antitez-Sentez; Geçmiş-Bugün-Gelecek; Doğum-Yaşam-Ölüm; Beden-Ruh-Can; Ana-Baba-Çocuk gibi referansların ve Masonluktaki çeşitli öğretisel üçleme ve mottoların sembolüdür.

Zaten Mükemmel, aranılan Hakikat, Allah'tır. Davut'un Kalkanı veya Süleyman'ın Mührü formundaki kucaklaşmış iki Delta'dan tepesi aşağı olan Allah'ı, tepesi yukarı olan İnsan'ı temsil eder. İki Delta adeta birbirinin aynada yansıması gibidir ki, gnostizminin "What is above is like what is below" kuralında olduğu gibi hangisinin gerçek, hangisinin hayal; hangisinin zahir, hangisinin bâtın; hangisinin ubûbiyyet, hangisinin rububiyyet; hangisinin zat, hangisinin tecelliyat olduğu şaşırtır insanı!

İçice geçerek kucaklaşmış iki Delta ile temsil edilen, iki ayrı 3 sayısından oluşan 33, Allah-İnsan Birliği anlamında Tevhid ve Ahad sembolü olup, aranılan Hakikat'in; anlayana, Hakikatler Hakikati'nin sîretidir.

Bu konu biraz daha detaylandırılırsa, aşağı inen Delta manâ olarak ifade edilen Hak'tır. Öz kaynağında saf enerji, yani lâtifken; aşağı doğru indikçe maddeye dönüşerek kesifleşir. Yukarı doğru çıkan Delta madde olarak ifade edilen varlıktır. Hani beşerin adı olan Varlık! Varlık dünya şartlarında kesiftir; ama yükseldikçe ağırlığını atarak lâtifleşir ve maddeden enerjiye dönüşüm başlar. Bu beşerin insanlaşması ve sonunda saf enerjiden insan-ı kâmil olmasıdır.

İşte iki Delta'nın kucaklaşmasından meydana gelen alan olayların itidal bölgesidir. Yani enerjiden maddeye, maddeden yine enerjiye dönüşüm alanıdır. Aynı beşer gibi, varlık beden de, enerji ruh da bir aradadır ve vardır. Ama birbirine dönüşümlüdür.

Enerji ruhtur; bedenin istemleri nefstir. Dünya bu iki gücün egemenlik kavgası alanıdır. Aslında ruh, ölüm denilen tabii olayla eninde sonunda varlığı, yani kesafeti dünyada bırakıp özüne geri döner. Ama asıl amaç dünyada yaşarken nefs yükünü azaltıp; hatta ruhun emrine vererek ortadan kaldırıp, ruhu ÖZ'üne çıkarabilmektir.

Bu açıdan bakıldığında yukarı bakan Delta'nın üst ucu saf enerjiden oluşan Ahad; aşağı bakan Delta'nın alt ucu salt Madde; iki Delta'nın kucakladığı alan da Madde ve Manâ'nın veya Ruh'un karışım ve sürekli dönüşümünden ibaret Varlık alanıdır.

Öyleyse varlığın ötesi berisi enerjidir. Yedi renkli tayfın bir ucundaki kırmızı-altı ve diğer ucundaki mor-ötesi bölgelerin dışındaki enerji alanı gibi!

Konuyu enerji örneği ile özetlersek: yedi ayrı renk ışık, yani Varlık, daha doğrusu bilgi ve algılama kapasitemize göre Varlıklar; sonra prizmadan geçince tek bir beyaz ışık, yani Tevhit; sonra yine prizmadan geçirince tekrar yedi renkli ışık tayfı, yani yine Varlık veya Varlıklar.

Peki! Bitti mi? Hayır! Hiç biter mi? Yeni başladı...

Kırmızının altına git, kafa gözleri için kapkaranlık bir dünya; morun ötesine git, yine kapkaranlık bir dünya! İkisi de aynı dünyanın, bilmediğimiz için sadece bazılarını aletle fark ettiğimiz için kapkaranlık saydığımız aslında ışıl ışıl, koskoca bir âlem, Enerji âlemi; yani Ahad...

Öyleyse yedi renkli ışık tayfının simgelediği Varlık âleminin her iki tarafında koskoca birer Enerji âlemi, daha doğrusu tek bir âlemin iki kapısı. Öyleyse nereden gidersen git, mutlaka ve illâ ki Varlığın her iki tarafında da Enerji!

Sürekli bir oluşum ve dönüşüm. Devamlı, durmadan...

Beşere göre Doğum, Ölüm, Yeniden Doğum!

Peki de! Ya ölümle yeniden doğumun arası?

İnsana göre doğumla ölümün arası Varlık ama önü arkası yani ruhun ölümsüzlüğü anlamında olanı: Enerji!

Ama bunu bilmek için önce Tevhid'i sonra Ahad'ı ve daha sonra Ahrar'ı tahkik ederek; Ahrar'dan olmak gerek! Bunu idrak için önce Cem, Hazarat'ül Cem ve hatta daha sonra Cem'ül Cem aşamalarını idrak ederek Cem'ül Cem'de karar gerek!

Konuya bu yönüyle bakıldığında yan yana iki 3 rakamından meydana gelen 33 sayısı, aynı 11 sayısına benzer olarak masonik mottoları pekiştirerek ve güçlendirerek yansıtır. Bu üçlemelerden 33 sayısına konu EKSR açısından özellikle en önemlileri: "Deus Meumque Jus" ve "Orda ab Chao" mottolarıdır. Birincinin anlamı "Allah ve Benim Hukukum", diğerinin "Kaostan Nizama" dır. İşin ilginç yönü Türkçe anlamlarındaki harf sayısının, EKSR'nin eğitsel derece sayısını gösteren 32 olması; ve tepede Işık Saçan Altın Deltaya 33 yazılmasıdır.

ABD 1 Dolar'ında kartalın kanadındaki uzun tüylerin sayısı da EKSR'nin 33. idarî derece dışında kalan 32 eğitsel derecesini simgeler.

Masonluktaki erdemler aşağıda gösterildiği gibi 33'tür:

01. Akıl ve Hikmet
02. İman ve İtikat
03. Şefkat ve Merhamet
04. Sabır ve Ümit
05. Şecaat ve Cesaret
06. Namus ve İffet
07. Fedakarlık ve Feragat
08. İtidal ve Temkin
09. Aklıselim ve Basiret
10. Azim ve İtimat
11. Sebat ve Metanet
12. İdrak ve Feraset
13. Müsamaha ve Tahammül
14. Doğruluk ve Dürüstlük
15. İtaat ve Sadakat
16. Ketumiyet ve Emanet
17. Nefse hâkimiyet ve İzzet
18. Safiyet ve Masumiyet,
19. Edep ve Haya
20. Tevazu ve Vakar
21. Hayır ve Hasenat
22. Dostluk ve Vefa
23. Cömertlik ve Sahavet
24. Alicenaplık ve Seciye
25. Hilim ve Halisiyyet
26. Kahramanlık ve Vatanseverlik
27. Çalışkanlık ve Emek
28. İlim ve İrfan
29. Huzur ve Refah
30. Sulh ve Sükûn
31. Hak ve Adalet
32. İstiklâl ve Hürriyet
33. İnsanlık ve Evrensellik


İşte sihirli sayı 33'ün Evrenin Ulu Mimarı odağında yoğunlaşan yorumları...

Bu yazı ; Bornocu Ersan Tarafından yazılmış olup, , , , , kategorisine eklenmiştir. Bu ve buna benzer yazıları RSS 2.0 . ile takip edebilir, ve eğer istersende bu yazıya 1 yorumda sen yapabilirsin!

0 yorum for " Yüksek Şuraların Sihirli Sayısı: 33° "

Cevap Bırakın

Reklam