Yöntem anlamında; TERÖR = SİLAHLI PROPAGANDA
Bizler birazda, bu forumların doğası gereği sadece silah kısmına odaklanıyoruz ve propaganda kısmını gerek vatandaş, gerekse kurum ve kuruluşlarımız olarak ihmal ediyoruz. (Bölücü Terör Örgütü) BTÖ'nün kırsaldaki, silahlı unsurlarının yaklaşık 8 katı civarında, şehirlerde angaje olmuş sempatizanı vardır. Bu sempatizan grubu, örgütün gerçekleştirdiği bir eylemden veya güvenlik güçlerinin bir operasyonundan sonra twitter'dan, köy kahvesine, televizyondan, semt pazarlarına kadar muazzam bir propaganda cihazı olarak faaliyet göstermektedir. Zaten silahlı unsurların eylemlerinin öncelikli taktik hedefi, bu propaganda cihazına malzeme sağlayabilmektir. Üstüne üstlük, BTÖ'nün bu propaganda cihazı, örgütün tekrar yoğun olarak silahlı eylemlere başladığı son süreçte, bu işin uzmanı olan, son derece profesyonel yabancı birimler tarafından yönlendirilmektedir.
Devletin bölgede, onbinlerce memuru olmasına, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun hala devletle psikolojik bağının devam etmesine rağmen, açık konuşmak gerekirse, sahada BTÖ, güvenlik kuvvetlerimiz karşısında ne kadar aciz durumda ise, propaganda alanında, BTÖ karşısında aynı ölçüde aciz kalınmaktadır. Bu nedenle güvenlik güçlerinin, masum bir insana zarar gelmemesi için, kendi hayatlarını riske atarak, büyük bir dikkatle yaptığı operasyonlarda kazanılan askeri başarı bile, bu propaganda zaafiyeti nedeni ile nihai bilançoda eksi haneye yazılabilmektedir.
Bizler farkında olmasak da, kamuoyuna yansıyan tek bir fotoğraf, Youtube'a düşen 1-2 dakikalık tek bir video, bazen 10 Dağlıca veya Aktütün baskınından daha menfi sonuçlar doğurabilmektedir.
Bir örnek vermek gerekirse; Terörle mücadelede onca tecrübemize, haracanan onca paraya rağmen, bölgede en çok seyredilen TV kanalı, BTÖ iltisaklı 2 kanaldır.
Her yıl diğer bölgelerden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine atanan binlerce öğretmen, doktor, ebe, hemşire ve diğer sivil kamu görevlilerinden bir tek adedine bile hiç olmazsa, 2 günlük bir oryantasyon eğitimi verilmemekte, bu durum, bu kamu personelinin halkla kaynaşarak, iletmeleri gereken mesajı vermelerine mani olmaktadır.
Yapılması gereken, bir yandan bölgeye atanan kamu görevlilerine, bir yandan 1. kademe oryantasyon eğitimi verilmesi, bu eğitim ve hizmet içi faaliyetlerinde seçilecek belli sayıda personele (ki 15.000 kişiden az olmamak üzere) reklamcılık, psikoloji, bölge sosyolojisi ve Kırmanj veya Zazaki eğitimi verilmesi, (Sanırım satır aralarını okuyup, ne kastettiğimi anlıyorsunuz) diğer yandan bölge halkından seçilecek, bu iş için maaş ödenecek, en az 7.000 - 8.000 kişiye profesyonel anlamda değişik iletişim mecralarında faaliyet yürütmek üzere eğitim vermektir. Ayrıca bunların da üzerinde, en az 1500-2000 kişilik son derece profesyonel bir uzman propaganda karargah ekibinin faaliyet yürütmesi gerekmektedir. Bu işin personel kısmı.
Bunun yanısıra, bu propaganda cihazının faaliyet yürütebileceği, bölge halkı nezdinde ağırlığı olan (TRT 6 gibi değil!) bölge dillerinde yayın yapan, Tv kanalları, Radyo istasyonları, basın organları (Gazeteler, Dergiler), sosyal medya hesapları, mümtaz kimlikler (Distinguished personality) ihdas edilmelidir.
Son olarak bu cihazın, güvenlik güçlerinin faaliyetleri ile yakın koordinasyonu tesis edilmelidir. Tabii bu işin yurtiçi boyutu, bunun bir de yurt dışı boyutu var.
http://sadfor.savtera.org/terorle-mucadelede-faydal-olacan-duunduum-bir-oneri-2-t239.0.html;msg1566#msg1566