Bornocu Ersan 11 Kasım 2015 Çarşamba



Masonoloji Notu: Aşağıdaki makale forum sitesine 1 Nisan 2008 tarihinde yazılmış.

Bir hariciyi teklif etmek nedir? Harici nereye teklif edilir? Hariciye bir teklifte bulunulur mu? Teklif etmeden önceki sorumluluklarımız nedir? Oylama sırasındaki sorumluluklarımız nedir? Tekris sırasındaki sorumluluklarımız nedir? Tekristen sonraki sorumluluklarımız nedir? Sorumluluklarımız biter mi?

Bu soruların cevaplarını, hep beraber şu sırayla aramaya çalışalım:

• Bir harici teklif etmenin tüzüksel sorumlulukları.
• Locaya karşı sorumluluklarımız.
• Hariciye karşı sorumluluklarımız
.

Şimdi öncelikle bir hariciyi teklif etmenin tüzük şartlarına bakalım. Tüzük şartları yerine getirilmeden, hiçbir şekilde bir hariciyi teklif etmemiz mümkün değildir. LGT Madde 60, bize, “Bir haricinin Masonluğa alınmasını isteyen en az iki senelik Üstat derecesindeki üye, bunu bir Locanın Üstadı Muhteremine hususi olarak bildirir. Teklifi yapacak olan bu Üstadın hariciyi en az bir yıldan beri her özelliğini bilecek kadar iyi tanıması ve ahlaki nitelikleri bakımından kendisine kefil olduğunu taahhüt etmesi lazımdır.” der.

Neden iki yıl beklenmelidir? Hani yükseliş töreninden sonra Üstad olmuştuk? Hani Üstadlık Masonlukta en üst derece idi? Niye bir konuda harekete geçebilmek için daha iki yıl bekleyelim ki? Kardeşlerim, hepinizin bildiği üzere yazılı olduğu gibi yazılı olmayan kurallarımızda var. Üstad olduğumuz gün henüz bir haricinin teklifi ile ilgili yazılı olmayan kuralları bilmiyoruz. Tüzüklerimiz, bu kuralları sağlıklı olarak öğrenip değerlendirebilmemiz için en az iki yıl geçmesi gerektiğini bize söylüyor. Hatta, bu süre yeterli değilse, yani bir haricinin teklifinden tekrisine kadar olan bütün aşamalara tanık olunmadı ise bu süreci iyice öğrenip sindirene kadar birini teklif etmemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Madde 60’taki ikinci belirtilen süre, hariciyi en az bir senedir tanımamız gerektiğidir. Eğer, bir sene boyunca bu hariciyi yeteri kadar tanıyabilmişsek ne ala; yoksa, bu kişinin ahlaki yapısını, aile durumunu, locamıza uyum sağlayıp sağlayamayacağını, mesleğimize katkıda bulunup bulunamayacağını, kendisine kefil olup olamayacağımızı iyice anlayana kadar beklememiz gerekmektedir. Bu süre içinde harici ile mümkün olduğu kadar bir arada ve değişik ortamlarda vakit geçirmenin, onu gözlemlemenin faydası aşikardır. Hatta, belki bu hariciyi bizden iyi ve/veya eski tanıyan bir kardeşimiz var mı diye araştırıp, o kardeşimizin fikrini almakta yarar vardır. Örneğin, benim liseden arkadaşım olan bir hariciyi, üniversite ve iş hayatı sırasında görmedim. Daha sonra tekrar karşılaştığımızda, lisedeki olumlu özelliklerini hatırlayıp, acaba locamız için uygun bir aday olabilir mi diye düşündüm. Tabi bu arada insanların zaman içinde değişebileceklerini göz önüne almamıştım. Bu haricinin ofisindeki binada işyeri olan bir kardeşimize bu düşüncemden bahsettim. Kardeşimiz, Uğur sen bu kişiyi uzun zamandır görmüyorsun, nasıl olumsuz bir değişim içinde olduğunu bilmiyorsun dedi. Benim için konu orada kapandı.

Bu örnekten şu dersi çıkarabiliriz: Bir hariciyi uzun süre tanımak her zaman iyi tanımak demek değildir.

Gelelim Madde 61 - Ön soruşturma'ya. Madde 61 der ki: Üstadı Muhterem, teklif sahibinin ismini açıklamadan, harici hakkında, kendi Locasının İç tüzüğünde kabul edilen usule göre, gizli bir ön soruşturma yaptırır. Bu soruşturmanın neticesi olumsuz çıkarsa, teklifi yapacak Üstada soruşturmanın neticelerini anlatır ve kendisini uyarır. Bu Üstad, teklifinden vazgeçmek veya ısrar etmekte serbesttir.

Eğer konu bu şekilde olumsuz gelişirse, yapılacak tek şey tekliften vazgeçmektir. Evet, tüzük bize ısrar etme hakkını veriyor ama bu hak sadece, olma ihtimali çok az olan bir yanlış değerlendirmeyi önlemek için konmuştur. Yoksa, ham taşımızdan çoktan yontup atmış olmamız gereken kişisel zaaflarımızın etkisinde kalıp ileride problem yaratabilecek bir haricinin teklifinde hiçbir mantık yoktur.

Gene Madde 61’de, “Bir Locada ön soruşturması yapılıp olumsuz netice verdiği için teklifinden vazgeçilmiş bir harici, sonradan, başka bir Locaya teklif edilir ve bu teklif Büyük Sekreterlik tarafından Vadilere ilan edilirse, evvelki Locanın Üstad-ı Muhteremi veya ilk teklif sahibi, işlemi yürüten Locanın Üstadı Muhteremine durumu bildirmek ve onu uyarmak mecburiyetindedir.” denmektedir. Böyle bir durumda esas sorumluluk Üstadı Muhteremden çok teklif sahibine düşmektedir. Üstadı Muhterem, diğer yoğun işlerinden dolayı gözden kaçırabilir ya da, bizim teklifimiz o günkü Üstad-ı Muhterem döneminde yapılmamışsa, Üstad-ı Muhterem durumu fark etmeyebilir. Böyle bir durumda, Üstad-ı Muhteremimize konuyu bildirip, diğer Locanın Üstad-ı Muhteremiyle temasa geçmesini sağlamak bizim sorumluluğumuzdur.

Talepname alınması Madde 65, teklif edene bir sorumluluk daha yüklemektedir. Bu maddenin giriş paragrafı derki; “Teklif üç veya daha az olumsuz oy ile kabul edilirse hariciye Masonluğun umumi prensipleri ile birlikte bir Talepname verilir. Bu talepname onu veren Üstadın huzurunda doldurularak imza edilir. Ayrıca hariciden yeteri kadar fotoğraf alınır.” Buradaki, talepnameyi veren Üstad, genellikle teklif sahibidir. Bu talepname, ilerideki aşamalarda tahkikat yapacak kardeşlerimizin yola çıkacağı bilgileri içermektedir. Bu nedenle eksiksiz doldurulmalı, hatta talepnamede yer almayan ancak tahkikat yapacak kardeşlere faydalı olabilecek, haricinin okuduğu okullar, sosyal çevresi, ailesi ile ilgili bilgiler ayrı bir kağıtta Sekreter Kardeşe verilmelidir. Bu ilave bilgiler tahkikatın sadece mülakat ile sınırlı kalmasını önleyecektir.

Şimdi tüzüklerimizde yazılı olmayan ama çok önemli iki husustan bahsetmek istiyorum.

Birincisi, başka Loca’ya biri hariciyi teklif etmek; ikincisi, bir hariciyi teklif etme şartlarına haiz olmadan birini teklif etmek. Tüzüklerimiz bir hariciyi Masonluğa teklif etmeyi sadece kendi Locamıza teklif etmekle sınırlamamıştır. Gerek vadi içinde gerekse vadi dışında bir Locaya bir hariciyi teklif etmek mümkündür. Ancak hariciyi yeteri kadar tanısanız bile, teklif edeceğiniz Locayı kendi Locanız kadar tanıyamayacağınız için uyum konusundaki değerlendirmeleriniz yeteri kadar sağlıklı olmayabilecektir. Bu durum ya hariciye kötülük ya da diğer Locaya kötülük olacaktır. Bazen yeni üstad olmuş kardeşlerimiz bir hariciyi teklif etmenin önemini yeteri kadar özümseyemeden, tüzük şartlarını yerine getirmediği halde, tüzük şartlarını yerine getiren başka bir kardeşe “benim adıma falancayı teklif eder misin?” demektedir. Bunun ne kadar yanlış bir davranış olduğu hakkında herhangi bir şey söylememe gerek olmadığı kanısındayım. Eğer bu iki husustan biri ile ilgili olarak bir kardeşimiz size bir teklifte bulunursa nazikçe bu teklifi reddetmek, gerekirse sakıncalarını bu kardeşe anlatmak en doğru yol olacaktır.

Şimdi isterseniz bir hariciyi teklif etmenin Locamıza karşı sorumluluklarına bakalım. Bir Locanın hayatiyetini devam ettirebilmesi ve için bir çok Masonik, manevi ve maddi unsur vardır. Bu unsurların harcı ise uyumdur. Yani teklif edeceğimiz harici, Locamızın insanlık için ülkü mabedi yapma amacımıza mutlaka katkı yapacak birisi olmalıdır. Bizlerle uyumlu olabilecek, bütün Kardeşlerimizin aramızda görmek, isteyebileceği biri olmalıdır. Eğer bunu temin edemezsek, Loca envarının vaktini boşa harcamış oluruz. Eğer bu harici tekris olmaz ise onun için harcanan vakit ve efor tekris olabilecek bir başkası için kullanabilirdi. Bir hariciyi yeteri kadar tanımadan, niteliklerinin mesleğimize uygunluğunu iyice tetkik etmeden, nasıl olsa hakkında tahkikat yapılacak, bir terslik varsa orada belli olur demek gene tahkikat sürecinde görev alacak tüm Kardeşlerin vaktini boşa harcamak olacaktır. Kaldı ki, böyle birinin Locamıza vereceği zarar sadece vakit kaybıyla sınırlı kalmayacaktır. Locamıza uygun haricileri teklif etmek en büyük sorumluluğumuzdur.

Localarımızda yapılan faaliyetlerin mutlaka maddi maliyetleri hepimizin verdiği aidatlardan oluşmaktadır. Başkaca bir gelirimiz yoktur. Eğer bir hariciye kefil olup teklif ediyorsak, onun mali sorumluluklarına da kefil olmayı gerektirir. Eğer teklif ettiğimiz Kardeşimiz herhangi bir nedenle mali mükellefiyetlerini yerine getirmez ise bu mükellefiyet teklif edene aittir.

Oylama sırasında, hatta harici ile ilgili üstad derecesinde yapılan bütün toplantılarda hazır bulunmak, harici ile ilgili sorulara cevap vermek Locamıza karşı sorumluluklarımızdan biridir. Eğer Locamızda o hariciyi en az bizim kadar tanıyan bir kardeşimiz yoksa mutlaka bu toplantılara katılmamız gerekmektedir.

Son olarak, teklif ettiğimiz hariciye karşı sorumluluklarımız nedir ona bakalım. İlk sorumluluğumuz, hariciye bir teklifte bulunmamaktır. Evet garip bir ifade gibi oldu ama değil. Genelde yaptığımız bir yanlış, aramızda görmek istediğimiz bir hariciye gidip, bize katılır mısın? diye sormaktır. Böyle davranmak iki açıdan sakıncalıdır. Birincisi, Masonluğun hükmü şahsiyeti hiçbir kimseye ricacı olma durumunda değildir. İkincisi, haricinin mesleğimize katılma isteğini yaşama keyfini engellemektir. Yapmamız gereken, bir hariciye mesleğimizi tanıtmak ve onun aramıza katılma arzusunu yaratacak vasatı hazırlamaktır. Onun kendi hevesi ile aramıza katılmak istemesi mesleğimizle ilgili en güzel duygusu olacaktır.

Tekristen sonra, teklif ettiğimiz harici ile Loca içindeki ilişkilerimizi çok hassas bir dengede götürmeliyiz. Ne çocuğuna çok düşkün bir baba gibi kol kanat germeliyiz, ne de nasıl olsa tekris oldu başının çaresine baksın edası ile yaklaşmalıyız. O, ihtiyaç duyduğu zaman kendini teklif edeni yanında bulabilmeli ama aynı zamanda diğer kardeşlerle ilişkilerini geliştirme fırsatını vermeliyiz. Loca içindeki ilişkiler açısından bir başka önemli konu ise, gerektiği takdirde teklif ettiğimiz kardeşimizle rehberi arasındaki koordinasyonu sağlamaktır. Ne de olsa, rehber kardeşle teklif ettiğimiz kardeş yeni tanışmış oldukları için her aklına geleni soramayabilir. Arada ilişkiler açısından yardım gerekebilir. Bu yardım teklif edenin sorumluluğundadır.

Özetle, bir hariciyi teklif etmenin tüzük şartlarını çok iyi öğrenip sindirmemiz, teklif etmeden önce ve sonra Locamıza karşı ve hariciye karşı sorumluluklarımız yerine getirmemiz gerekir. Eğer bu zincir içinde herhangi bir noktada kendimizi zayıf hissediyorsak o noktayı kuvvetlendirmeden bir teklif yapmayalım. Bu şekilde davranarak bir hariciyi teklif etmenin sorumluluklarını yerine getirebileceğimize inanıyorum.


Bu yazı ; Bornocu Ersan Tarafından yazılmış olup, kategorisine eklenmiştir. Bu ve buna benzer yazıları RSS 2.0 . ile takip edebilir, ve eğer istersende bu yazıya 1 yorumda sen yapabilirsin!

0 yorum for " Harici Teklif Etmenin Sorumluluğu (2004) "

Cevap Bırakın

Reklam