Masonoloji Notu: Aşağıdaki makaleler sırasıyla forum sitesine 15 Şubat 2010, 24 Şubat 2010 ve 25 Şubat 2010 tarihinde yazılmış. Toplamda 3 makale mevcuttur.

1.YAZIŞMA:

Kalfa Kardeşlerim

İstanbul Vadisi Eğitim ve Öğretim Locası 19 ve 26 Şubat Cuma günleri saat 17:30-18:30' da A Mabedinde Kalfa Derecesinde toplanacaktır.

Gündem, Muhakkik Kardeşin eğitimidir.

Katılımınız, dereceniz ile ilgili bilgilerin pekiştirilmesi bakımından önem taşımaktadır.

Kardeş Sevgi ve Saygısıyla

Muhakkik Kardeş eğitimine katılmamız derecemiz ile ilgili faydalı bilgiler edinmemizi sağladı.

İlk etapta, ikinci derece bir çalışmanın nasıl açılacağı, geç kalan bir kardeşin içeri nasıl girmesi gerektiği gibi genel konular üzerinde hızlıca hatırlatma yapıldıktan sonra, esas olarak ikinci derece selamı üzerinde duruldu. Bu selamın nerelerde ve nasıl verilmesi gerektiği uygulamalı olarak anlatıldı.

Daha sonra ise bu selamın bazı Üstad Kardeşler tarafından tatbiki istenildi. Esasen bu bizim açımızdan çok da iyi oldu. Şöyleki selamı verirken duyduğumuz endişenin aslında yersiz olduğunu anladık. Gördükki Üstad Kardeş dahi selamı verirken çeşitli hatalar yapabilmekteler ki bu durum üstüne Üstadı Muhterem selamı 2-3 kere tekrarlatmak durumunda kaldı. Selam konusunun en güzel ayna karşısında çalışarak öğrenileceği ifade edildi. Bu şekilde yapılan hataların daha net görülebileceğine işaret edildi.

İkinci bölümde ise "Shibboleth" kelimesinin manası üzerinde duruldu. Bundan 3000 yıl önce Şeria Irmağı (bugünkü Ürdün) yakasında, Efrayimliler ile Gilatlar savaşa girerler. Efrayim İbranice kökenli olup Hz. Yusuf'un ikinci oğlunun adıdır. Orta Filistin'de yerleşen İsrail kabilesine adını verdiği söylenir. Bu kabile Hz. Süleyman'ın ölümünden sonra asıl İsrail topluluğunun 12 kola ayrılmasında etken olmuştur. Gilatlar (Galatlar) M.Ö. 280-274 yıllarında Balkanlar ve Batı Anadolu'da yaşadıktan sonra Orta Anadolu'da Ankara ve Yozgat yöresine yerleşen Orta Avrupa kökenli Kelt halkına Yunanlıların ve Romalıların verdiği addır.

Şeria Irmağı'nın Efrayime yol veren geçitlerini tutan Gilatlılar, geçmek isteyen Efrayimli kaçaklara, "Efrayimli misin?" diye sorarlardı. Cevap olarak "Hayır" denirse o zaman onlara, "Şibbolet deyin bakalım" derlerdi. Adamlar "Sibbolet" derdi. Çünkü "Şibbolet" sözcüğünü doğru söyleyemezlerdi. Efrayimliler doğuştan "ş" harfini söyleyemezlerdi. Bunun üzerine onları yakalayıp Şeria Irmağı'nın geçitlerinde öldürürlerdi. O gün Efrayimliler'den kırk iki bin kişi öldürüldüğü (Tevrat) ifade edilmektedir.

K.S.S

Sevgili Reşat Kardeşim, eğitim toplantısından faydalı bilgilerle ayrıldığınıza sevindim... Umarım Ümit Narin Kardeşimizde eğitim toplantısından aynı temenniler ile ayrılmıştır...

Ancak selam verirken duyduğunuz endişe konusuna ise takıldığımı söylemeden geçemeyeceğim... Şöyle ki; Her derecenin kendine göre bir selamı olduğunu biliyorsunuz... Bu güne kadar 1. ve 2. Derece selamını diğer Kalfa Kardeşimle birlikte öğrendiniz... Zamanı geldiğinde ve hakettiğinizde bir Üstad Derecesinin selamını öğreneceksiniz... Derecenin selamı, geçiş töreni esnasında Derece bilgileri verildiği sırada Muhakkik Kardeş tarafından gösterildiği şekildedir ve standarttır... Şöyle olsun veya böyle olsun diye üzerinde yorum yapılamaz... Tekris, Geçiş ve Yükseliş Töreni sırasında, Muhakkik Kardeş tarafından verilen Derece bilgilerinin, 1977 senesinde Büyük Loca tarafından hazırlanan son şekli, yenisiyle değişmedikçe de aynen gösterildiği şekilde devam edecektir... Dolayısı ile Muhakkik Kardeş tarafından öğretilen selamı yeri geldiğinde sizinde doğru olarak vermeniz halinde, endişe duymanız için hiç bir sebep göremiyorum... Eğitim toplantısında da söylendiği üzere, ayna karşısında ve zaman zaman tekrarlandığı sürecede zaten en doğrusu bulunacaktır...

Bu arada, Kalfa selamının, eğitim toplantısına katılan Üstad Kardeşler tarafından da doğru verilemeyişinin endişenizi yersiz bir konuma getirdiğini düşünmenizi ise kabul etmiyorum... Mevkice sizden daha yukarıda birisinin bir konuda hata yapması, aynı hatanın sizin tarafınızdanda yapılması halinde başkaları nezdinde makul görüleceği anlamına gelmemelidir... Yani açıkçası burada imam-cemaat ilişkisini kurmanın pek doğru olmadığını söylemek istiyorum... Siz kendi Ham Taşınızı doğru bir şekilde yontmaya devam ettiğiniz sürece, çekiçinizin çıkardığı sesler, mabedin duvarlarından ahenkle yansıyacak ve bütün Kardeşler bundan feyz alacaklardır...

Dereceniz ile ilgili eğitim toplantıları ile birlikte, yine Dereceniz ile ilgili diğer Kardeş Loca çalışmalarına da aynı heyecan ve gayret içersinde katılabilmenizi temenni ediyorum...

Kardeş Sevgi ve Saygısıyla...